«

»

Mar 25

“Beni de döver”

“Beni de döver”

Öğretmene, âlime itibar bizim milli geleneğimizdir ve iftiharımızdır. Karahanlı, Selçuklu ve Osmanlı asırları bu güzel geleneğin taçlanmış örnekleriyle milli tarihe mal olmuştur. Fevkalade zeki ama yaramaz bir çocuk olan Çelebi Mehmet dersleri ihmal edince kendisinin hocası Molla Gürani sopasını kaldırır; “Bir daha ödevini yapmaz, defterin boş gelirsen seni bu sopayla döverim” der. Gözleri yaşaran 6 veya 7 yaşındaki Çelebi Mehmet cami kapısından Babası Sultan Murat’ın girdiğini görünce koşar, sarılır ve “Baba öğretmenim beni dövecek!”  der. Padişah Sultan Murat; “Aman oğlum sen dikkatli ol, öğretmenini kızdırma. Beni de döver” der. Bu sözleri işiten Molla Gürani talebesine öyle bir muhteşem eğitim ve ilim şuuru verir ki 21 yaşında matematikte havan topunu icat edecek kadar gelişmiş 5 dil bilen geleceğin Sultan Fatih’i yetiştirilir. Nitekim Padişah olunca İstanbul fethedilir ve Sahn-ı Seman Üniversitesi kurulur. Bu üniversiteye çağın büyük matematikçisi Ali Kuşçu davet edilir. Davete icabet eden bu güzide alime; Tebriz İstanbul arası kaç adımdır? diye soran Sultan Fatih hocanın her adımına bir altın hediye eder. Atalarımız asırlar öncesinden üniversitenin temelinin ilme ve ilim adamına mutlak saygı olduğu kuralını koymuş ve buna titizlikle riayet etmiştir.