«

»

Ağu 11

TÜRK MİLLETİNİN İRADESİ

TÜRK MİLLETİNİN İRADESİ

“Açıkça görülüyor ki Yeni Anayasa isteyenler Lozan’a karşı Sevr özlemi içinde olanlardır. Yalnız, iktidar veya muhalefet bünyesinde hangi kılığa bürünürlerse bürünsünler, Türk Milleti’nin iradesini hiçbir güç kıramayacaktır.” ifademe “Türk Milleti mi kaldı?” veya “Türk Milleti, bugünkü duruma kendi tercihleri sonucunda geldi” diye cevap verenler oldu.

Bu tür yaklaşımlarda bulunmak kasıtlı değilse, milleti tanımamak demektir…

Çünkü bir milletin kararı, tek tek bireylerin kararı ile oluşur. O bireylerin iradesi güçlü ise milletin iradesi haline gelebilir. Dolayısıyla, kimse kendi gücünü ve potansiyelini küçümsememelidir.

***

Diğer taraftan klasik devlet yöntemleriyle yani yasama, yürütme ve yargı erkleri marifetiyle şimdiki küresel boyutlu projeli saldırıların hakkından gelmek mümkün değildir. Küresel saldırı, ticaret ordularıyla, sermaye ordularıyla, bilgi ordularıyla, kültür ordularıyla, medya ordularıyla yapılıyor. Ulus devletler ise önce polis ve asker marifetiyle bu saldırıları önlemeye çalışıyor, yetmeyince yargı devreye giriyor, yetmeyince yasalar çıkartılıyor.

Ulus devletler yine de aciz kalıyor. Çünkü yasama, yürütme ve yargı kurumları hatta ordular bile kurulan örümcek ağından etkileniyor, hatta ağın bir parçası haline geliyor.

Aslında, milletin varlığına yönelik küresel saldırıya karşı küresel savunma gerekir. Çünkü saldırı, bütün ulus devletlere yöneliktir.

Türkiye’nin yoğun bir küresel baskı altında bulunmasının sebebini ABD’nin eski Başkanı Clinton, TBMM’de yaptığı konuşmada açıklamıştı. Clinton, 20. yüzyılı, Osmanlı İmparatorluğu’nun çökmesinin belirlediğini gelecek yüzyılın da Türkiye’nin kendi geleceğini, bugünkü ve yarınki rolünü nasıl tanımlayacağına göre şekilleneceğini söylemişti…

Türkiye de Osmanlı gibi içerden teslim alınırsa, Avrasya direnemeyecek ve mazlum milletlerin kaleleri birer birer düşecektir!

Alıntı: Arslan Bulut