«

»

Ağu 12

P*Ç MEHMET PAŞA VA BACA VERGİSİ 

P*Ç MEHMET PAŞA VA BACA VERGİSİ                                                                              

III. Murat’ın oğlu III. Mehmet tahta çıktığının gecesi sarayda dördü yetişkin,
diğerleri çok küçük yaşta olan 19 şehzade boğularak öldürüldü.
Osmanlı İmparatorluğu’nun kötü günleri…
Devlet Hazinesi bomboş…
Öyle ki, Padişah III. Mehmet, o sırada idam edilmiş olan Tırnakçı Hasan Paşa’nın elbiselerinin satışa çıkarılmasını ve parasının kendine verilmesini istiyor vezir- i azamdan.
Ama ne çare ki elbiseler de pek para etmiyor.
İşte o günlerde Devlet’in Vüzera heyeti, ya da bugünkü adıyla Bakanlar Kurulu, Hazine’ye para bulmak için çareler aramaktadır.
Kendi aralarındaki görüşmeler sürürken kimileri hayvanı fazla olana vergi salma, kimileri arpası-buğdayı fazla olana vergi salma tekliflerinde bulunmaktadır.
Rivayet odur ki; vezirlerden birinin aklına, zekâsıyla ünlü Piç Mehmet Paşa gelir.Piç Mehmet Paşa, sıkışık duruma mutlaka bir çare bulurdu.
Sadrazam, Şeyhülislam’la birlikte Piç Mehmet Paşa’nın huzura getirilmesini emreder…
İkili geldiler…
“Çöz şu para meselesini” dedi Sadrazam, Piç Mehmet Paşa’ya…
“Baca vergisi salın” der Piç Mehmet…
“Nasıl olsa herkesin evinde bir baca vardır…”.
Piç Mehmet Paşa’nın önerisini öğrenen Sadrazam, birden dönüp yanındaki Şeyhülislama sordu:
“Hoca efendi hazretleri, acaba “fiil – i zina mı daha günahtır, yoksa fiil – i livata (eşcinsellik) mi?”
Şeyhülislam:
“Fiil – i zina, dinimize göre günahtır ama hiç değilse kadınla erkek arasında, kendi doğallığı içindedir.
Fiil – i livata ise, erkekle erkek arasında olduğundan, doğallığa da aykırı olduğu için; fiil – i zinadan daha günahtır” dedi.
Sadrazam, üzerine şöyle cevap verir:
“Hayır, Hocaefendi hazretleri, dedi; fiil- i zina; fiil – i livatadan daha günahtır.
Çünkü fiil- i livatadan hiçbir sonuç çıkmaz.
Ama fiil- i zinadan bazen öyle bir piç çıkar ki, ümmet- i Muhammed’in başına bela olur…”  

Seçimlerden önce iktidar şahlanış açıklamaları yaptı, meydanlara verilen sözleri, yapılan işleri duyan;
“Almanya bizi kıskanmasın da ne yapsın” dedi.
Fışkıran doğalgaz yatakları, patlayan petrol rezervleri…
Asgari ücrete yükseltme, emekli aylığına artış, EYT ile göz boyandı…
Ancak seçimlerden sonra işler öyle yürümedi.
Tozpembe rüya bozuldu, zamlar yağmur oldu indi.
Zaten beli bükülmüş olan vatandaş da neye uğradığını şaşırdı.
Milyar zengini iş adamlarının vergi borçları silinirken, devlete ödemesi gereken alacaklar 2040’lı yıllara ertelenirken, artık orta sınıf olarak bile değerlendirilemeyecek durumda olan vatandaştan verginin de vergisi istendi.
Yeni vergilerle akaryakıtta yapılan zamlar akıl mantık seviyesini çoktan aştı.
Devlette tasarruf söylemleri boş meydanlarda kaldı                                                                                       Kim bilir? Bize de yakında bir baca vergisi gelir mi?

Alıntı: Erdem Avşar