«

»

Tem 31

TARİKAT, CEMAAT, TEKKE VE ZAVİYELER…(1)

TARİKAT, CEMAAT, TEKKE VE ZAVİYELER…(1)

 

“Doğrusu bizlerden doğru dürüst olanlar vardır, bizden bunun dışında olanlar da. Biz, dilim dilim tarikatler olmuşuz” Cin Suresi 11. Ayet.

“Ey millet! İyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti, şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru, en gerçek tarikat medeniyet (uygarlık) tarikatıdır.” (Atatürk, 30 Ağustos 1925, Kastamonu)  K.Ş.

 

Mahmut Ustaosmanoğlu, bizzat işittim, bir vaazında kravattan “yular” diye bahsetmişti. Yular hayvanlara takılır. Bu durumda “Müslüman yular takmamalı.” demeye getiriyor.

Mahmut Hoca‘nın ve muhiplerinin giyimleri malum. İslam’ın çıkış merkezi Hicaz. Oradaki giyim şekilleri belli. Evvel zamandan beri değişmemiş. İsmail Ağacılar, kendi giyimlerini “İslam’ın şartı” gösteriyorlar neredeyse… Şart aranacaksa, Hz. Peygamber’in giyimi esas alınmalı. İsmail Ağacıların giyimi Hz. Peygamber’e de uymuyor. Kendilerine göre bir şekil belirlemişler. Kadınlar kara bürük (çarşaf), erkekler, sarık, cübbe, şalvar giyecekler. Ayak giyiminde şartları var mıydı, bilemedim!

Şekilde ısrar İslam’la bağdaşır mı? Kravat takmak günahtır, diyebilir miyiz?

Levent Gültekin“İslâmcı” kanattan gelme. Mahmut Hoca‘nın ardında o da namız kılmış. Vaazını dinleyebilmek için geceyi camide geçirmiş. Kulaklarıyla duyduklarını yazıyor:

‘Mahmut Hoca’ kürsüye çıktı ve vaazına başladı. Vaazda, müritlerinden birinin gördüğü bir rüyayı anlattı…

Söz konusu mürit rüyasında öldüğünü görüyor. Ahirete gittiğinde cehennem kapısında zebaniler, kolundan tuttuğu herkesi cehenneme atıyor. Mürit, sıra kendisine gelince, ‘Ben Nakşibendi tarikatının Halidi kolundanım’ diyor. Bunun üzerine cehennem zebanileri büyük bir hürmet gösteriyor ve ‘Öyle mi, o zaman sen cennete geç’ diyor.

Bir anda büyük bir şaşkınlık yaşamıştım. / Çünkü belli ki kendi tarikatından olmayan hiçbir Müslümanı cennete layık görmüyordu ‘Mahmut Hoca’. / Üstelik cennete, mensubu olduğu Nakşibendi tarikatının tamamını da değil, sadece liderliğini yaptığı Halidi kolunu layık görüyordu. / Ona göre ben dahil onun tarikatına dahil olmayan herkes cehennemlikti.”

Levent Gültekin, aynı yazısında “Gözümde büyüttüğüm insanın bu kadar sığ ve yüzeysel olabileceğine inanamamış, ‘Herhalde yanlış duydum’ ya da ‘Bir yanlışlık var’ diyerek kendimden şüphe etmiştim.”

Sonra aynı rüya üzerinde yorumu tekrar dinlemiş. Şöyle diyor: “Anlayacağımı anlamıştım. / Hastalıklı bir din yorumu ve açık bir din tüccarlığı vardı. Bunu da öyle gizli saklı yapmıyorlardı. / Cemaatine taraftar toplamak için insanları cehennemle tehdit ediyor, kendinden olmayanları Müslüman bile kabul etmiyorlardı.” (Levent Gültekin, “Tarikat lideri ve ikiyüzlü siyaset”, Diken, 25 Haziran 2022)

Çok ağır bir itham. Birileri çıkıp: “Bu zat yanlış biliyor. Hocamız böyle bir şey söylemedi.” diyebilecek mi?

Ve asıl Diyanet, Mahmut Hoca‘nın İslam’ın en büyük temsilcisi gösterilmesine bir yorum getirecek mi?

 

 

Alıntı: Arslan Tekin