«

»

Mar 04

İşte “tevazu”, işte “samimiyet”, işte “gayret (!)

İşte “tevazu”, işte “samimiyet”, işte “gayret (!)

 

Katıldığı açılışta, ilgili firmanın ulaşım ve çevre konusunda üstüne düşenleri yapmadığını, santralin zehir saçtığını söyleyen vatandaşa:

– Nankörlük yapma otur, otur. Nankörlük yapma. Ekmek bulamazsınız yemeye, ekmek gelir sonra da ekmeği tepersiniz… Teşekkür edeceğiniz yerde başka şeyler konuşuyorsunuz… El üstünde tutacaksınız, başka şey konuşuyorsunuz…

“Anamızı ağlattınız” diye feryat eden çiftçiye:

– Terbiyesizlik yapma… Artistlik yapma lan… Hadi ananı da al git…

“Çiftçinin hali ne olacak” diye bağıran köylüye:

– Yahu bu millet yatıp kalkıp size mi çalışacak?

Dönemin YÖK Başkanı Erdoğan Teziç’e:

– Burası basmıyor. Hayatta iki koyun bile güdemez.

Doktor ve iş isteyen vatandaşa:

– Doktorunu getirip de çivi ile çakacak halimiz yok. Ben iş bulma kurumu da değilim. Yok öyle avantaya alıştınız.

“Satılık böbrek” pankartı açan vatandaşa:

– Kusura bakma hemşehrim, burası sakatatçı dükkanı değil!

Bölgelerinin geri kaldığını söyleyen vatandaşa:

– Devlet yatıp kalkıp seni mi kalkındıracak!

İş isteyen gence:

– Ben iş bulma kurumu muyum?

Pancar fiyatlarını süren üreticiye:

– Pancarı bırak medeniyete bak.

Eleştiride bulunan gazetecilere:

– Haddinizi bileceksiniz.

Toplu açılış töreninde “işçi artsın, üretim artsın” diye slogan atan çiftçilere:

– Bana slogan atmayın, bunu başkalarına yapın.

Atama isteyen öğretmene:

– Onları Kılıçdaroğlu yapar size olur mu?

Üniversite öğrencilerine:

– Her üniversiteyi bitiren yahut tüm halk iş sahibi olur diye bir kaide yok.

Çocuğuna iş isteyen babaya:

– Senin çocuğun işsiz kalsın ya n’apalım otur otur…

Kadro isteyen işçiye:

– Çalışıyorsunuz, ne kadrosu!

– Şu yaptığınız şeyler çok yanlış. Nankörlük yapmayın. Bir yerde çalışıyorsunuz nankörlük yapmayın…

 

Alıntı