«

»

May 01

İNGİLİZ Mİ, ABD HAYRANLIĞI MI?

 k_17130849_100_48171 (1)

 

 

 

 

 

 

 

 

TÜRKİYE’DEKİ BİR AVM MERDİVENİNDEN ÖRNEK. BUNUN YERİNE HARİKA TÜRKÇE SÖZLER YAZSAK OLMAZ MI?

 

İNGİLİZ Mİ, ABD HAYRANLIĞI MI?

Ana sınıflarına ve hatta kreşlere kadar bir virüs gibi bulaşan İngilizce öğretme hastalığı bir İngiliz hayranlığı değilse nedir?

1860’da Osmanlı Ülkesine Japonya’dan bir ekip inceleme yaparak bir rapor yazmış. Raporda “Bunlar aralarında Fransızca konuşuyorlar, bu devlet dağılır diye raporlarına not düşerler. Şimdi gelen Japonlar da şu anda da İngilizceden dolayı dağılır diyorlar.”

 Amerika’daki Türk dernekleri bültenlerini Türkçe olarak yayınlardı. Bu derneklerin birleşerek bir federasyon olmaları sağlandı. Bir zaman sonra Amerika’daki Türk Büyük Elçiliği bu federasyona bundan sonra yazışmalarınızı İngilizce yapın emri verir. Artık toplantılar, konuşmalar, yazışmalar, bültenler İngilizce yapılır.

 Yine Almanya’da Nasrettin Hoca Haftası dolayısıyla bir kutlama yapılır. O.D.T.Ü’ den bir, iki genç profesör ile Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu, T.C. Konsolosu, Türk katılımcılar, dinleyiciler ve bir de Japon Türkiyatçı bir kadın bulunmaktadır. Japon Türkiyatçı kürsüde Nasrettin Hoca’yı Türkçe anlatmaktadır. Öndeki Baş Konsolos mosmor olur ve kadının yanına yaklaşır, “ İngilizce anlatınız” der. Kadın afallar, şaşırır. Gel de, Türk dinleyicilere Nasrettin Hoca’yı İngilizce anlat, hem de Almanya’da diye düşünür. Kadın isteksiz ve tereddütlü İngilizce konuşmaya başlar. Nasrettin Hoca’nın hikâyesini anlatmayı sıra gelince Japon nezaketine rağmen kızarak “Yahu Nasrettin Hoca hikâyesi İngilizce anlatılır mı? Diyerek Türkçe olarak anlatmaya devam eder. Baş Konsolos kahrolur. O.D.T.Ü’den gelenler ise İngilizce konuşma yaparlar.

Elbette pek çok dil öğretlilmeli fakat akademik düzeyde ve gerektiğince öğretilmelidir. Kendi diline sahip çıkmak her Türk’ün asli görevidir. (K.Ş)