«

»

Ara 23

Hz. Muhammed (SAV) Ağlatan Olay

Hz. Muhammed (SAV) Ağlatan Olay
Peygamberimizin hastalığı iyice ağırlaşmış ve ayakta dahi duracak takati olmayacak şekilde ateşler içindeydi ve can yoldaşı olan Hz. Ebubekir (ra)’a namazı kıldırmasını söylerdi. Namaz sonrası cemaatle helalleşmek için herkesin orda olmasını ister. ‘’Ey ashabım bana peygamberlik görevi verildi size Âlemlerin rabbi olan Allah’ın dinini ve tavsiyelerini düzgün bir şekilde ilettim mi? Diye sorar, cami cemaati ‘’Evet efendim bize tebliğ ettiniz ‘’ derler. Bunun üzerine Peygamberimiz mahşer günü kul hakkıyla Allah’ın huzuruna çıkmak istemiyorum kimin üzerinde hakkım varsa helal ediyorum, siz de bana hakkınızı helal eder misiniz diye sorduğunda herkes ‘’Bizim sizin üzerinizde hakkımız yok ya Allah’ın Resulü’’ diye cevap verir. O sırada arkalardan bir ses ‘’efendim anam babam size feda olsun hatırlar mısınız savaş sonrası Medine’ye dönerken tam size yaklaşmış bir şey soracaktım ta siz de o sırada elinizde kamçıyla devenizin ilerlemesi için vuracaktınız da kamçı benim sırtıma gelmişti bu hak mıdır ya Resulullah’’ diye sorar. Peygamberimiz evet bu haktır ve karşılığı kısastır buyurur.
Bunun üzerine orda bulunan Bilal-i Habeşi evine gönderip kamçıyı almasını söyler Bilal son derece mahzundur gitmek istemez efendimiz ‘’ ne o Bilal sende mi artık peygamber sözünü dinlemezsin’’ dediğinde Bilal ağlayarak eve gider ve kamçıyı alıp gelir. Hz. Ömer bir gök gürültüsü gibi ‘’Ey Ukkaşe bilmez misin benim olduğum yerde böyle bir şey yaparsan vallahi başını gövdenden ayırırım’’ der. Ukkaşe Ömer’den korkar efendim Ömer beni korkutuyor der. Peygamberimizi ‘’Ey Ömer vallahi bu tavrın Allah katında mükâfat görecektir lakin bu mesele benimdir karışma’’ der. Orada bulunan Hz. Ebubekir Ukkaşe’ye seslenir ‘’Ey Ukkaşe peygambere vurma ama benim sırtıma bin kırbaç vur yeter ki ona dokunma der’’ Peygamberimiz aynı sözleri Hz. Ebu Bekir’e de söyler. Hz. Ali ayağa kalkar ve kükrer ‘’Ey Ukkaşe Ben Ali’yim savaş meydanlarının Arslan’ıyım bu da Zülfikar’dır böyle bir şey karşısında seni sağ bırakmam dediğinde Ukkaşe Peygamberimize bakar ve Peygamberimiz ‘’Dur ya Ali bu benim borcumdur karışma’’ Baktılar olmuyor daha yaşları küçük İki cihan çiçeği Peygamberimizin göz nurları Hasan ve Hüseyin gelip ‘’Ukkaşe amca dedemize vurma, bize vur o hasta ‘’dediklerinde Ukkaşe ağlar efendim etki altında kalıyorum der’’ Peygamberimiz Hasan ile Hüseyin’i alıp koklar ‘’Siz Allah katında ne kadar azizsiniz’’ der ve karışmamalarını söyler. Ukkaşe kısası uygulamak için kamçıyı alır ve ‘’Efendim benim sırtım açıktı sizde açar mısınız der’’ o sırada Hz. Ömer kılıcını çeker ve gür bir sesle YETER diye bağırır bu kadarına tahammül edemem der. Peygamberimiz eliyle sakin olmasını işaret eder.
Peygamberimiz Bilal’e sırtını açmasını söyler çünkü kendisinde derman yoktur, Herkes ağlar yalvarır Ey Ukkaşe yapma Allah aşkına yapma diye Ukkaşe kırbacı eline alır tam Peygamberin sırtına vuracakken kamçıyı yere atar ve Peygamberimizin sırtındaki mührü öper ona sarılır, koklar ve ağlayarak ‘’Anam babam size feda olsun ya Resûlullah ben nasıl size kıyarım. Ben kendi amelimle belki Cennete girerim ama sizinle aynı yerde olmayabilirim. Şüphesiz ki bu mührü öpen dudakları Rabbim ateşte yakmaz bir daha sizi göremem diye böyle bir şey yaptım’’ dediğinde herkeste bir şaşkınlık ve hıçkırıklar yükselir bunun üzerine efendimiz Ukkaşeyi işaret ederek ‘’Kim cennetteki arkadaşımı görmek istiyorsa Ukkaşeye baksın’’ der. Tüm sahabeler Ukkaşe’ye sarılıp ‘’Ey Ukkaşe sen ne kadar akıllı bir adamsın bak nelere ikram edildin keşke senin gibi olabilseydik’’ der. İşte bağlılığın ve biatin en üst seviyesi bende acizane şu duayı ediyorum hep birlikte âmin diyelim ‘’Ey rabbim biz efendimizi göremedik ama onu çok seviyoruz bizi mahşer günü onun sancağı altında Kevser havuzunun orda onunla buluştur. Onun peygamberlik mührünü öpmeyi bize nasip eyle. Ukkaşe ve tüm oradakilerin başta Peygamberimiz (sav) in şefaatine bizleri nail eyle… AMİN!