«

»

Nis 26

Emperyalizm ve Ülkücülük

Emperyalizm ve Ülkücülük

Tüm emperyalistlerin ve onların yoldaşlarının tek bir adı vardır: Amerika Birleşik Devletleri. ABD, Uluslararası Adalet Divanı tarafından Nikaragua kararıyla zaten terörist olduğu tescilli bir devlettir. 1991 yılında başlayan 2001/11 Eylül katliamından sonra hızla genişleyen yeni terör saldırıları ancak bu kararı destekler niteliktedir. Ancak bizim bunlara dur dememizin zamanı gelmiştir. Bütün bu insanlık düşmanlarının döktükleri kanda boğulmaları kesin olmakla birlikte dökülecek kanın bir damla dahi azalması için üzerimize büyük sorumluluk düşmektedir. Bir gün sizin, eşinizin, çocuklarınızın evinizin oturma salonunda, yatak odasında veya caminizde hem de bir Kadir Gecesinde, kilisenizde hem de Paskalyada, Havranızda hem de Peşahda, sevdikleriniz ruhları da bedenleri de yaralıyken kafasına bir kurşun sıkılmasını istemiyorsanız bu büyük Ülküde yerinizi almak zorundasınız.

***

Ezenin karşısında, ezilenin yanında yer alan, gerçek adı ne olursa olsun, kim olursa olsun, hangi renk, millet ya da dinden olursa olsun, tek bir isimle adlandırılır, Ülkücü! Ülkücü mazlumun koruyucusu, zalimin korkusudur. Hem yaşadığımız coğrafyada hem Latin Amerika’da hem de Uzak Doğu’da, Afrika’da kısacası dünyanın neresinde olursa olsun haksızlığın karşısında ayakta kalan ve savaşan herkes Ülkücü’dür. Bu tanım tarihin derinliklerinden süzülüp gelmiş, daha önce atalarımızın gerçekleştirdiği bugün de bizim oluşturacağımız adil ve güçlü nizamın gönül erlerinin ismi olan Türklükle başlar. Tarihte de Türk hiç bir zaman yalnızca bir ırkın tanımı olmamıştır. Hem bir kavmin hem de insanlık “Ülküsünün” adıdır. Günümüzde bu Ülkünün kendisine tehdit olduğunu düşünen derin akıl, hiç beklemediğiniz yerler de dahil olmak üzere, büyük bir saldırıya geçmiştir.

Bu bakış açısı ile Anadolu’da, Orta Doğu’da, Uzak Doğu’da, Avrupa’da, Afrika’da, Avustralya’da, Latin Amerika’da ve ABD’de yaşayan ve sömürenin yanında bulunan herkes Amerikalı ancak antiemperyalist, antikapitalist özgür insanın tarafında bulunan herkes de ülkücüdür, Türk’tür.

***

Türkler; Ön-Türklerden bu yana; katılımcı, paylaşımcı ve etik değerlere sahip kurucu-önder milletlerden olmuşlardır. Diğer önder milletlerle de hep onurlu bir ilişki kurmuşlardır. Bu ilişkiler, Çin’i, Hindistan’ı, İran’ı, Doğu-Roma’yı kısaca tüm Rum illerini, Araplar ve Yahudileri, Rusları, Macarları, Lehleri ve diğer bilinen Avrupa kültürlerini ciddi olarak etkilemiştir.

Türklük ne ırkla ne inançla tanımlanarak, dar bir kalıba sığdırılamayacak büyük bir Ülküdür. Eksiksiz Özgürlüktür.

Bugün de; kim ki zalime karşı olup, zalimdeki mazlumun hakkını alır ve gerçek sahibine verir ise, O, aynı Ülküye sahiptir.

Bu ülkünün son siyasi kalesi MHP’dir.

Ufku bu yüceliği kapsamayanlar MHP’nin içerisinde ya da dışarısında olabilirler. Bize düşen görev; kalenin burçlarını; ki bilimi, askeri bilimler ile beraber tüm insanlık mirası olan ortak hafızanın tüm ürünleridir, tahkim etmek ve Gök altındaki tüm Ülkücüleri bir araya getirebilmektir. Ey kendini mazlumun, hakkın, adaletin yanında gören Ülkücü kardeşlerim gelin ve bu insanlık idealinin bayrağını dalgalandırın. Bunu kimseden beklemeyin. Biraraya gelin ve siz yapın.

 

Kaynak: Yavuz Selim DEMİRAĞ