«

»

Eki 26

“Biz kafa götürüyoruz!”

“Biz kafa götürüyoruz!”

www.kenansahbaz.com

 

Birinci Dünya Harbi sonunda, yani Mütareke esnasında, Kafkas cephesinde Kâzım Karabekir‘in kurmay başkanı iken, tedavi için izinli olarak İstanbul’a gelen Hüsrev Gerede başından geçenleri şöyle anlatıyor:

Bir gün Mustafa Kemal Paşa‘nın beni görmek istediğini söylediler.

Şişli’deki evine gittim, emirlerini sordum. 3. Ordu Müfettişliği’ne tayin edilmiş olduğunu söyleyerek, ‘Sizi erkân-ı harbiyeme almak istiyorum’ dedi.

Derhal muvafakat ederek, düşman işgali altındaki İstanbul’da, ancak kendilerini ziyaret etmek için üniformamı giydiğimi söyledim.

‘Şimdi neyle meşgulsün?’ diye sordu. Cevap verdim:

-Millî sahada, vatandaşlarımızı ikaz etmek üzere arkadaşlarımla çalışıyorum. Aynı zamanda Memleket gazetesine müstear isimle yine vatani ve millî konularda yazılar yazıyorum.

Dedi ki:

-Düşman süngüsü altında millî birlik olamaz. Ancak hür vatan topraklarında, hamiyetli, fedakâr arkadaşlar, el ele vererek memleketin istiklâli ve milletin hürriyeti için çalışabilirler. Ben de zaten onun için gidiyorum.

O anda İstanbul’a çöken kâbustan sıyrılmış gibi ruhumun bir ümit ışığıyla birdenbire aydınlanmış olduğunu hissettim, ‘Yarından itibaren emrinizdeyim Paşam’ dedim ve tarif edilmez bir heyecanla evime giderek çantamı hazırlamaya başladım.

Birkaç gün sonra da Samsun’a birlikte hareket ettik. Fakat henüz İstanbul’dan ayrılmadan, Kavaklar hizasında iken, Mustafa Kemal‘in bu sefere ne maksatla çıktığını bir daha belirten, çok enteresan bir hadiseye şahit olduk. Karadeniz’e çıkmak üzere iken vapurumuz durdu. Bir motor ile yanaşan işgal devletleri zabitleri güverteye çıktı.

Biz, ne oluyor, bunlar ne istiyor diye bakınırken Mustafa Kemal, kaptana sordu:

-Bu herifler niçin gelmişler?

Kaptan ‘Efendim, silâh ve cephane arıyorlarmış’ deyince Mustafa Kemal güldü:

-Sersem herifler! Cephane ve silâh değil, biz kafa götürüyoruz!”

Kaynak: (Hilmi Yücebaş, Atatürk’ün Nükteleri, Fıkraları, Hatıraları, Yeni Matbaa, İstanbul 1963, S. 90)