«

»

Haz 07

Tavşanın suyunun suyunun suyu!..

9755650709
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Köylü avladığı tavşanı “pişir de afiyetle ye” diye Hoca’ya getirir. Hoca “akşam gel de beraber yiyelim” der. Köylü gelir, Hoca’nın pişirdiği tavşanı bir güzel yerler…
Aradan birkaç gün geçer…
Aaaa o da ne; köylü yine kapıda. Hoca tanımazlıktan gelip sorar: Kimsiniz?
Adam pişkin: Ben, geçen hafta sana tavşan getiren adamım…
Hoca çok istekli olmasa da “buyur” der adama, yemek saati önüne bir kase çorba koyar: Geçen hafta getirdiğin tavşanın suyundan yapılan çorba…
Adam çorbayı iştahla yedikten sonra çeker gider.
Birkaç gün sonra yine kapı… Kapıda üç-dört adam…
Hoca sorar: Kimsiniz?
Adamlar: Biz, sana tavşan getiren adamın komşularıyız!
Hoca çaresiz onları da buyur eder. Yemek saatinde ortaya kocaman bir tas getirir: Bu tasta, arkadaşınızın getirdiği tavşanın suyunun suyu var…
Birkaç gün daha geçer. Yine tanımadığı insanlar belirir Hoca’nın kapısında: Biz, size tavşan getiren avcının komşularının komşularıyız!
Hoca iyiden iyiye sinirlenir bu kez. Yemek saati, elinde kocaman bir tasla girer içeri. Tasın içi su dolu. Misafirlerinin şaşırdığını görünce açıklar: Tasta gördüğünüz şey, o tavşanın suyunun suyunun suyudur…