«

»

Ara 22

SARIKAMIŞ DESTANI

SARIKAMIŞ DESTANI

 

Yıl bin dokuz yüz on dört günlerden Sarıkamış

Allahüekber dağı tüm yolları tıkamış

Kahraman şehitleri Mevla karla yıkamış

Müthiş destanın adı işte bu Sarıkamış

 

Doksan bin kahramanla cepheye yürünmüştü

Her yer kefendi sanki beyaza bürünmüştü

Şehitlerin yüzünde o takva görünmüştü

Müthiş destanın adı işte bu Sarıkamış

 

Kahramanca gittiler geriye dönmediler

Mevziden ayrılıp ta dağlardan inmediler

Hilal yıldız oldular bir daha sönmediler

Müthiş destanın adı işte bu Sarıkamış

 

Konu vatan olunca donu düşünmediler

Soğuk, kar, buz ve korku onu düşünmediler

Cengâver yürekliler sonu düşünmediler

Müthiş destanın adı işte bu Sarıkamış

 

Doğa hissizleşmişti sustukça susuyordu

Dağlar taşlar tepeler arsızca esiyordu

Öyle bir soğuktu ki her yan buz kesiyordu

Müthiş destanın adı işte bu Sarıkamış

 

Donduk, donduk, üşüdük yurda düşman dolmadı

Bu sert soğuğa rağmen çok direndik olmadı

Bedenlerde ısıdan hiçbir eser kalmadı

Müthiş destanın adı işte bu Sarıkamış

 

O kahraman yiğitler buzdan adam oldular

Vatan, bayrak aşkıyla o dağlarda dondular

Vatanın toprağına şehit olup kondular

Müthiş destanın adı işte bu Sarıkamış

 

Buz tutmuştu her yanı postalı abasıyla

Helalleşmişti eşi, annesi, babasıyla

Yenemedi zor kışı o sonsuz çabasıyla

Müthiş destanın adı işte bu Sarıkamış

 

Hakk’a ulaşmak için bunca acele neydi

Şehadeti görünce gökler başını eğdi

Hepsinin bedenine sonsuz bir ışık değdi

Müthiş destanın adı işte bu Sarıkamış

 

Kenan Şahbaz