«

»

Ağu 30

“ORDULAR İLK HEDEFİNİZ AKDENİZDİR İLERİ!”

“ORDULAR İLK HEDEFİNİZ AKDENİZDİR İLERİ!”
Hâkimiyet-i Milliye gazetesinin 20 Ağustos 1922 tarihli nüshasında “Çay Ziyafeti” başlık bir haber yayınlandı. Atatürk’ün köşkte bir çay ziyafeti vereceği ilan edildi. Herkes onun çay ziyafeti vermesini beklerken o Büyük Taarruz’u başlatmak üzere Ankara’dan ayrılmıştı.
Taarruz planı o kadar gizliydi ki, Atatürk Zübeyde Hanım’a bile çay ziyafeti vereceğini söylemişti: “(…) sefer kıyafetlerimi giyerek anneme veda için odasına gittim. Elini öptüm, izin istedim. -Nereye? Dedi. -Çay ziyafetine, dedim. -Bu kıyafet ziyafete mahsus değil, dedi.
Biz gittikten, saatler geçtikten sonra meraklanmış, Merkez Kumandanı’nı çağırtmış. -Nerede benim oğlum? -Efendim, çay ziyafetine gitti. -Hayır, çay ziyafetine gitmedi. Ben biliyorum, o savaşa gitti. Bir kağıt kalem getirin, benden ona bir mektup yazın.
Zübeyde Hanım, cepheye gittiğini bildiği oğlunun azmini kuvvetlendirmek şu mektubu göndermişti: “Oğlum, seni bekledim. Dönmedin. Çay ziyafetine gideceğini söyledin. Ama ben biliyorum, sen cepheye gittin. Sana dua ettiğimi bilesin. Harbi kazanmadan dönme. Annen.”
30 Ağustos’ta düşman tamamen çembere alındı ve imha harekâtı başladı. 31 Ağustos sabahı Yunan Ordusunun büyük bir kısmı imha edilmiş, bir çok Yunan askeri esir alınmış, bir çoğu da İzmir’e doğru kaçmaya başlamıştı.
Atatürk’ten “Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir, İleri!” emrini alan askerlerimiz 1 Eylül 1921’den itibaren düşmanı takibe başladılar. 1 Eylül 1922’de Yunan Başku-mandanı Trikopis ve beraberindeki 7000 Yunan askeri Uşak yakınlarında Çalköy’de yakalanarak esir edildi.
Takip insanüstü bir hızla ilerledi. Türk askeri dinlenmek ve uyumak istemiyordu. Çünkü kurtardığı her kasabanın, köyün, şehrin Yunanlılar tarafından yakıldığını, bölgedeki Türklerin de vahşice katledildiğini görmekteydi.
Bu nedenle Türk piyadeleri, süvarilerle 9 Eylül 1922’de İzmir’e girdiler. Takipte kat edilen mesafe yaklaşık 450 kmdir. Bu, muharebe ederek her gün üst üste ortalama 50 km. ilerlendiğini ifade eder.
14 Ağustos’tan beri her gün yürüyüş yapmış ve Aralıksız 5 gün muharebe etmiş olan yaya birlikler için, bunun gerçekleştirilmesinin izahı oldukça güçtür.
Bu yüzden hiç kimse, hiç bir zaferi Büyük Taarruz’a karşı servis etmeye kalkmasın. Büyük Taarruz’dan daha önemli zaferlerimiz var demesin. Buna izin vermeyiz.”
Alıntı