«

»

Kas 08

‘Ne kadar çok hain varmış’

th (2)
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Tepebaşı’ndaki İngiliz Elçiliği’nin önünde bavullu, torbalı, çantalı, sarıklı, fesli insanlardan oluşan bir kalabalık toplanmıştı. Birbirleriyle itişerek panik halinde içeri girmeye çalışıyorlardı.
Düşmanla işbirliği eden bu hainler arasında kimler yoktu ki… Eski Şeyhülislam Mustafa Sabri, eski Adliye Nazırı Ali Rüştü, Maarif Nazırı Fahrettin, Sevr’i imzalayan filozof Rıza Tevfik, her karanlık işte parmakları olan Ayan’dan Vasfi Hoca ile Zeynel Abidin, İngilizci Hürriyet ve İtilaf Partisi Başkanı Albay Sadık, bu partinin yöneticileri, İzmir’i Yunanlılara teslim eden Kolordu Komutanı Ali Nadir Paşa, eski İstanbul Emniyet Müdürü Arnavut Tahsin, yazarlar Refik Halit Karay, Refi Cevat Ulunay ve Mevlanzade Rıfat…
Çevredeki esnaftan biri dayanamayıp öfkeyle “Ne kadar çok hain varmış” diye söylendi. İngilizler kendilerine hizmet eden bu insanları hava kararınca siyasi sığınmacı olarak Taşkışla’ya gönderdiler.
İngiliz Yüksek Komiseri Sir Rumbold Halife Vahidettin’in görüşme isteğini öğrenince 6 Kasım 1922 günü tercümanı ile birlikte kendisini ziyarete gitti.
Vahdettin sözü uzatmadan sordu:
“İki yıl önce yetkili makamlarınız, bir tehlike olduğu takdirde, beni koruyacakları hakkında söz vermişlerdi. Bu söz şimdi de geçerli mi?”
“Evet efendim şimdi de geçerli.”
Vahdettin 10 gün sonra General Harrington’a gizli bir mektup gönderdi:
“İstanbul’da hayatımı tehlikede gördüğümden İngiltere devlet-i fahimanesine iltica ve bir an evvel İstanbul’dan Mahall-i ahara naklimi talep ederim, efendim. 16 Kasım 1922. Müslümanların Halifesi Mehmet Vahdettin.”
Ertesi sabah saat 06.00’da İngilizlerin gönderdiği iki ambulansla iki otomobile bindirildiler ve Kabataş rıhtımına getirildiler.
Oradan İngiliz bayrağı taşıyan bir motora bindirilerek açıkta bekleyen Malaya Zırhlısı’na götürüldüler.
Motor, Malaya Zırhlısı’na yanaştığında Vahdettin General Harrington’a teşekkür ettikten sonra “Eşlerimi size emanet ediyorum general” dedi. İngilizlere sığınarak ülkesinden kaçtı. Bu kaçışla Osmanlı İmparatorluğu tarihe gömülmüş oldu.
 
Kaynak: Turgut Özakman’ın Cumhuriyet Türk Mucizesi kitabından alınmıştır.Tufan Türenç / Hürriyet