KÖRLER İLE SAĞIRLAR BİRBİRİNİ AĞIRLAR…
Çıkınca insanoğlu ahlakın rotasından
Taç sundular cahile Kabil’in kotasından
Irkıma yer verdiler ateşin ortasından
Volkan oldu yürekler, yanmaktadır bağırlar
Körler ile sağırlar, birbirini ağırlar…
En nadide sermaye pırıl, pırıl bir dindi
Uyaranı kovdular, eleştiren haindi
Dalkavukla yalaka bulunmaz bir kâhindi
Tasmalanmış çakallar bir işaretle hırlar
Körler ile sağırlar, birbirini ağırlar…
Kutsal değer uğruna nice canlar verildi
İftira hakaretten tüm sinirler gerildi
Doğru söyleyenlerse dokuz köyden sürüldü
Öyle fırlamadır ki, yırtık donlardan fırlar
Körler ile sağırlar, birbirini ağırlar…
Neler yaşadı bu baş, neler gördü bu gözler
Keşke zehir olsaydı söylediğim her sözler
Köseleyle yarışır kızarmıyor hiç yüzler
Zannettim ki her yerde boşaltılmış ahırlar
Körler ile sağırlar, birbirini ağırlar…
Biri yüksek rakımda yerini kapar kapmaz
Yanılıp şaşırıp da halka doğru hiç sapmaz
Bunların yaptığını gâvur denenler yapmaz
Arşı bile inletir milyonlarca kahırlar
Körler ile sağırlar, birbirini ağırlar…
Doğrudan yana oldum hep doğruyu söyledim
Bazen düşündüm şöyle ben mi yanlış eyledim?
Tarihten örnek alıp milli hırsla payladım
Kurtardı mı Karun’u altından o kasırlar?
Körler ile sağırlar, birbirini ağırlar…
İçim dolu, derdim çok, anlayacak baş gerek
Çoğunun kafasına vurmak için taş gerek
Fakirin sofrasına bir lokmalık aş gerek
Hiç de kolay gitmiyor kafadaki nasırlar
Körler ile sağırlar, birbirini ağırlar…
Kenan ŞAHBAZ