KATİL KİM? PKK MI, HDP Mİ, AKAPE Mİ?
“Jandarma Komutanlığı nizamiyesinde sıkıntılı, sıkıntılı olduğu kadar acı bir bekleyiş var… Teröristler arazide değil… İlçe merkezinde… Yoğun bir saldırı bekliyoruz. Nerede olduklarını da iyi biliyoruz. Verilen talimat gereği savunmada bekliyoruz. Operasyon yapmamıza izin vermiyorlar. Daha da acısı girdiğimiz çatışmalarda savcılar teröristlere ait boş kovan arıyorlar. Boş kovan bulunmadığı takdirde ilk ateşi açan asker ise, derhal soruşturma açılıyor.”
Günlerdir eğer PKK’nın kökünün kurutulmasında kararlılık varsa neden hâlâ güvenlik güçlerinin savunma pozisyonunda bekletildiğini sorgulayıp cevap bulmaya çalışmayın? EMASYA Potokolünün iptalini hatırlayın. Çünkü çıplak gözle bile çok kolay fark ediliyor gerçekler. “Terörle mücadele” deniyor fakat hep PKK saldırıp şehit verdikten sonra güvenlik güçlerimiz mukabelede bulunabiliyor. Hangi terör uzmanı ile konuşsam şunu söylüyor; “Savunmada kaldığımız sürece bizim zayiatımız artar. Karşı atağa geçmediğimiz sürece bu böyle devam eder gider. Güvenlik güçlerimiz karşı etkin operasyonlara bir an önce başlamalı. Burada da şehit vermemiz kaçınılmaz ama bu sayı savunma pozisyonundan çok çok aşağıda kalır. Bu süreçte de maalesef bunlara katlanmak kaçınılmaz.“
Evet!.. Yıllardır “çözüm süreci” adı altında tezgahlanan kahpe bir oyunun acı faturasını ödüyoruz. Saltanatları uğruna baldıran zehrini bize içirttiler.
Diyarbakır Belediye Başkanı “özerklik” tehdidi yapıyor. PKK’nın siyasi uzantıları yurt dışında kulis atıyor. Yakında bu faaliyetler uluslararası zeminde daha büyük bir tehdit olarak karşımıza çıkacak. Vakit Türkiye’nin aleyhine işliyor. Bizim siyasiler içeride koalisyon, erken seçim görüntülü kayıkçı kavgası ile meşgul. Aklın yolu bir; profesyonel birliklerce, en kısa zamanda oldukça etkili eş zamanlı geniş karşı operasyonlarla PKK/KCK’nın şehir yapılanmaları çökertilmezse daha büyük ve farklı acılar yaşamamız kaçınılmaz olacak.
HDP ‘nin tüzüğünün 2. maddesi; “Halkların… kendi kaderlerini tayin hakkı için mücadeleyi geliştirmeyi” amaçlıyor deniyor. Parti programında da şu ifadeler yer alıyor: “Partimiz… Suriye’deki tüm farklı halkların ve inançların kendi kaderlerini belirlemesi ve eşitliğinin sağlanması için gösterilen çabaları destekler; bu iç savaş sırasında Rojava (Batı) Kürdistanı’ndaki halk meclislerine dayanan özsavunma ve özyönetim deneyimlerini savaştan çıkış ve demokratik halk egemenliği için değerli girişimler olarak değerlendirir.” (K.Ş)
Kaynak: http://www.yenicaggazetesi.com.tr/komando-tugaylarinin-sayisi-artiriliyor-35430yy.htm
Tweetler yükleniyor...