«

»

Tem 11

KADI ABDÜLCEBBAR

KADI ABDÜLCEBBAR

Dinler tarihinde aklın onayının dinin kabul edilebilirliğinin de ölçüsü olduğunu ilk dile getiren düşünür, Hicrî 415, Miladî 1024 yılında ölen Mûtezile imamı Kadı Abdilcebbar’dır

Aydınlanma öncülerinde birinin de Alman filozofu Leibniz (Ö. 1716) olduğu herkesin malumudur. Kadı Abdulcebbar, Leibniz’den tam 682 yıl önce öldü. Bu demektir ki, Kur’ansal düşüncenin öncü isimlerinden biri olan ve Arabizm dinciliği tarafından dışlanan Abdülcebbar, aklın kutsal kitap bağlamındaki konumunu ve işlevini, Leibniz’ten yedi asır önce, hem de Leibniz’de bulunmayan bir genişlik ve derinlikle ortaya koymuştur. Eğer Leibniz’e, aydınlanmanın öncülüğünde bir rol vereceksek, bu rol Leibniz’in Abdülcebbar yanında çıraklığı ve öğrenciliği olacaktır.

Leibniz’in yedi yüzyıl sonra ancak eşiğine yaklaştığı bu tespitler, ölümsüz dâhimiz Abdülcebbar’ın el Muğni adındaki şaheserinde ortaya konmuş, daha sonra yine akılcı ekolün mensuplarından Râgıp el Isfahanî (502-1108) tarafından ez Zerîa adlı şaheserde daha radikal ifadelerle tekrar edilmiştir.

Kadı Abdülcebbar şöyle yazıyor:

“Akıl ve ilimle ispatı yapılamayan şey itikat konusu da olamaz. Böyle bir şeyin inkârı gerekir. Bunun içindir ki, Kur’an’ın kalpte olan bir manadan ibaret olduğunu, aklî, zarûrî delille ispatının söz konusu edilemeyeceğini söylemek Kur’an’ın reddedilmesini istemekle aynı anlama gelir.” (Kadı Abdülcebbar, el Muğnî, halkul Kur’an, 14-15)

Dahi kadımız, aynı eserinde, ‘Mükellef; Yükümlü tutulduğu şeyin mahiyetini dinsel nakillere ihtiyaç duymadan aklıyla da bilebilir’ diye bir fasıl açmıştır.

 

Devam edecek

Kaynak: Deizm Yaşar Nuri Öztürk