«

»

Eki 23

FIRAT’I NEDEN ZEHİRLEDİLER?

FIRAT’I NEDEN ZEHİRLEDİLER?

 

Fırat Nehri; Erzincan, Sivas, Tunceli, Elazığ, Malatya, Diyarbakır, Adıyaman, Gaziantep, Şanlıurfa’dan sonra Suriye, daha sonra Irak topraklarına girer. Irak’ta denize yakın bir mevkide Dicle Nehri ile birleşerek Şatt’ül-Arab’ı oluşturur ve Basra Körfezi’ne dökülür.

Fırat ve Dicle ile ilgili yazılarımda her zaman şu verileri hatırlatırım:

*Avrupa Birliği Komisyonu’nun 6 Ekim 2004 günü açıklanan Türkiye İlerleme Raporu’nda, Dicle ve Fırat havzalarındaki barajların ve sulama tesislerinin İsrail’in de dahil olduğu uluslararası bir konsorsiyum tarafından yönetilmesinden söz edilmişti.

*İstanbul’da 1991 yılında yapılan, Sosyalist Enternasyonal toplantısında, dönemin İsrail Dışişleri Bakanı Şimon Perez, 21’inci yüzyılın su savaşları ile başlayabileceğini söylemiş ve çözüm olarak da “Orta Doğu Güvenlik ve İşbirliği Konferansı” toplanmasını, hatta Türkiye’nin önderliğinde bir “Orta Doğu Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı” kurulmasını önermişti…

*Ahmet Davutoğlu, Dışişleri Bakanı olarak 2009 yılı Ağustos ayında, “Mezopotamya Projesi”ni gündeme getirmişti.

*Dönemin Amerikan Büyükelçisi Pearson ise ondan önce “Erzurum’dan Bağdat’a kadar uzanan bölge tek bir ekonomik bölge olacaktır” diye bir çıkış yapmış, Barzani‘nin İnternet sitesinde, “Bu bölge aynı zamanda tek bir siyasi bölge haline gelecek, TSK, Kuzey Kürdistan’dan çekilecektir” yorumu yapılmış ve Fırat-Dicle’yi içine alan Büyük Kürdistan haritası yayınlanmıştı.

*AMDL adıyla Türkiye’de Rio Tinto şirketi tarafından kurulan şirketin, “maden arama imtiyaz haritası”nın kuzey sınırları da Fırat Nehri’ydi! Barzani haritası ile örtüşüyordu…

*Büyük Orta Doğu Projesi’ndeki “Free Kürdistan”ın üst sınırı da Fırat’tır!

*Abdullah Öcalan ise avukatları aracılığıyla aynen şöyle diyordu: “AKP benim yol haritamdan yararlanıyor. Ben yol haritamda Orta Doğu’daki demokratik çözümleri belirtirken ‘Dicle-Fırat Havzası Demokratik Konfederalizmi’ni önermiştim. Davutoğlu şimdi bunun görüşmelerini yapıyor Irak ve Suriye’yle.”

*Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani‘nin katılımıyla 2020 yılında iki ülke arasında imzalanan anlaşmalar arasında “Su Yönetimi Alanında İşbirliği Mutabakat Zaptı” da vardı. Katar, zaten Amerikan işgali altında bir ülkedir. Yani anlaşmanın asıl tarafı Katar üzerinden, oradaki Amerikan-İngiliz şirketleridir.

*AKP hükümetinin, İsrail ile imzalanan iki mutabakat metni 5 Ekim 2004 günü Resmî Gazete’de yayınlanmıştı. Birincisinde, İsrail, GAP bölgesi ve Orta Anadolu’ya sulama tesisleri yatırımı için davet ediliyor, ikincisinde ise bu tesislerin uluslararası yönetime kavuşturulacağı belirtiliyordu!

***

Fırat’ın, İsrail emellerinin bir numaralı destekçisi Rothschild’e bağlı bir şirket tarafından zehirlenmesi, olayın 16 milyon lira ceza ile kapatılmaya çalışılması, Fırat ve Dicle sularını tartışmalı hale getirmek içindir… Bu da “Büyük Orta Doğu Projesi”ne yani “Büyük İsrail Projesi”ne hizmet demektir!

 

 

Alıntı: Arslan Bulut