«

»

Mar 03

EYİSİN EYİSİN

EYİSİN EYİSİN

Güneydoğu’nun bir köyünde kalabalık bir ailenin çocuklarından en küçüğü İstanbul’a kaçar. Aradan 20 yıl geçmiştir. Büyük şehirde dikiş tutturamayan çocuk evine döner. Ailesi çocuğu tanır ama ne hikmetse ismini unutmuştur.                                                                                     Anne-baba, kardeşler ve tüm akrabalar çocuğun adını hatırlayamaz. Bunu söyleyemezler. Ne yapıp ne edelim diye düşünürlerken bunu ancak Demirel bilir diye Ankara’ya Güniz Sokağı’na giderler. Çünkü Demirel bir seçim gezisi sırasında bu köye uğramış, onlarla sohbet etmiştir. Çocuk önde, aile arkada kapıdan girince çocuğu gören Süleyman Bey:

Ooo, Hasan gardeşim, hoş geldin, nassın eyi misin? Eyisin eyisin.