«

»

Ağu 22

“DOSTLAR ALIŞVERİŞ DE GÖRSÜN” MİSALİ…

“DOSTLAR ALIŞVERİŞ DE GÖRSÜN” MİSALİ…

 

Yoksa görevden alınan belediye başkanlarından Ahmet Türk, 2009 yılının Eylül ayında, Erbil’de yaptığı konuşmada  “Avrupa Birliği bir birliktir. Neden Ortadoğu halkları arasında da bir birlik oluşmasın ve birbirlerini tanımasınlar. Dört parça Kürdistan’da Kürtler zorluk içinde ve baskı görüyor. Bu baskılar kalkmalıdır ve bu baskılar da demokrasi ile kalkar. Herkes kendini demokrasi ile ifade eder” demişti.

Ahmet Türk, bu konuşmayla ilk olarak Abdullah Öcalan’ın seslendirdiği, ama teorisyeni Bernard Lewis olan ve “Orta Doğu kimliği” temeli üzerinde, “Türk, Kürt, Arap Konfederasyonu” modelini savunmuştu. Ahmet Türk şimdi görevden alındı ama “Dört Parça Kürdistan” dediği parçalardan ikincisinde de devlet kurulduğu bir sırada…  Üstelik o devletin kurulmasına Suriye politikası ile hizmet eden ve şimdi de fiilen kabul eden AKP iktidarıdır.

***

2009’da konuyu, “Ahmet Türk ve Öcalan’ın emelleri de sınırlarını MOSSAD’ın çizdiği ‘Büyük Kürdistan’ hedefi ile aynıdır! Bu haritayı eski Amerikan Büyükelçisi Pearson, ‘Erzurum’dan Bağdat’a uzanan bölge tek bir ekonomik bölge olacaktır’ diye açıklamıştı. Barzani’nin İnternet sitesinde de haritaların altına, ‘Bu bölge sadece ekonomik bir bölge olarak kalmayacak, tek bir siyasi bölge haline gelecektir. İşgalci Türk Ordusu, Kuzey Kürdistan’dan çekilecektir’ yorumu yapılmıştı.” diye değerlendirmiştik.

Şimdi Ahmet Türk’ü görevden alsanız ne olur, almasanız ne olur? 

***

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın 15 Ekim 2009 tarihinde, kapatılan DTP’nin Genel Başkanı Ahmet Türk ile yaptığı toplantıda neyin pazarlığını yaptığını açıklamasını isteyerek “AKP hükümetleri yeni emperyalizmin dayatmalarına ülkemizi hazırlama görevini içerden üstlenen tam bir Truva atı haline gelmiştir” demişti.

Ben de zaten o dönemde, konuyla ilgili tespitlerimi “İslam’ın Truvası” diye bir kitapta toparlamıştım.

İktidar Ahmet Türk’ü ve diğerlerini görevden almakla, ABD dayatmalarını kabul ettiğini örtmeye çalışıyor; hepsi bu!

 

 

Alıntı: A. Bulut