«

»

Tem 11

CIA Yediği Haltlar (1)

logo_cia_fr-data
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
CİA Yediği Haltlar (1)
 
Açalım bakalım şu  “kara kaplı”  defteri:  Sene 1960-61… Yassıada Duruşmaları…
Adnan Menderes ile birlikte “Örtülü Ödenek”  davasından mahkum olan Başbakanlık Müsteşarı Ahmet Salih Korur’un “itirafları”:
“Milli Emniyet’in  bütün dosyaları CIA’nın kontrolündeydi. İstanbul’da Milli  Emniyet’e ait bir okul, servisin İstanbul örgütü ve Yeşilköy’deki soruşturma teşkilatı tümüyle Amerikalıların emrinde. (…) İstanbul Bölge Başkanı’na doğrudan para ödüyorlar. Karşılığında ‘iş’ istiyorlar.”                                                                                                                               ***                                                                                                                                          Sene 1974 (7 Şubat) …
12 Mart Muhtırasıyla devrilen Süleyman Demirel’in Dışişleri Bakanı, 12 Eylül öncesinin Cumhuriyet Senatosu Başkanı ve Cumhurbaşkanı Vekili İhsan Sabri Çağlayangil, “gazeteci” İsmail Cem’e, CIA’nın “MİT üzerinden” Türkiye’nin altını nasıl oyduğunu anlatıyor:
“Türkiye kendi istihbarat gücünü kuvvetlendirmek için İsrail istihbaratı ile, Amerikan istihbaratı ile, İran istihbaratı ile,  daimi ve organik  münasebetler içindedir. (…) Şimdi istihbaratçılar Amerikalılarla organik münasebetler içinde olduğuna göre, Amerikalı ‘Şu adam benim  adamım, şunu yerleştirelim solcuların arasına’ diye rahatça işbirliği yapabilir. (…) Benim istihbarat şefim, kendisi farkında bile olmadan CIA benim altımı oyar. Elinde imkân var. Girmiş,  enfiltre benim içimde… Onun için hiç şaşmam, aramam da; bulamam ki. Nasıl yaptı bulamam… (…) Büyük devlet gaz gibidir. Boşluk buldu mu, vakum buldu mu, orayı doldurmak ister…”                                                                                                                   ***                                                                                                                                                                           En bilinen hikayedir:
CENTO toplantısı için gittiği ABD’de, CIA ajanı William Philips ile sohbetinde oğlunu Amerika’da okutmak istediğini söyleyerek ‘dostane’ bir yardım talep eden dönemin MİT Başkan Yardımcısı Sabahattin Savaşman, hem de bu kadar ucuza ‘işbirlikçi’ye dönüşmedi mi? Devşirilmedi mi? Devlete ait gizli belgeleri, devlet sırlarını CIA’ya verirken ‘suçüstü’ yakalanıp, ‘casusluk’tan mahkum olmadı mı?
Sene 1978 (19 Şubat)…
Savaşman’ın Askeri Mahkeme’deki ifadesi:
“CIA’nın Türkiye’de MİT ile  işbirliği  yapan  20  kişinin  üzerinde çeşitli personeli bulunmaktadır. (…) MİT 1950 yıllarından itibaren CIA ile esasen iç içe çalışmaktadır.  MİT’in kullanmış olduğu bütün teknik araçlar CIA tarafından temin edilmiş, birçok MİT personeli CIA’da kurs görmüş, MİT okulu CIA tarafından kurulmuştur. Yıllarca MİT personeli bir CIA personeli gibi  yurtiçinde ve yurtdışında CIA hesabına çalışmış, CIA’ya hizmet vermiştir.”
Tescilli… 
Kaynak: http://www.yenicaggazetesi.com.tr/yabanci-degil-bizim-cocuklar-30500yy.htm