«

»

Ağu 12

ÇADIRI ÇALMIŞLAR

ÇADIRI ÇALMIŞLAR

Arkeoloji profesörü asistanıyla araziye çıkmış. Antik kent kalıntıları üzerinde çadırı kurmuşlar. Harika bir manzara.
Profesör başlamış konuşmaya:
– “Bak dostum, yemyeşil bir ova. Karşıda ağaçlar. Şu göğe değecek gibi duran dağlar. Sürüsünü otlatan çoban. Ekmek pişiren köylü kadınlar. Bütün bunlara hep ibret nazarıyla bakacaksın. Her birinin arkasında, bir başka gerçek gizlidir.”
Asistan, kafasını sallayarak hocasına hak vermiş. Akşam çadıra girip uyumuşlar. Gün ağarmadan profesör, asistanını uyandırmış:
– “Kalk, kalk bak ne görüyorsun?”
Asistan başlamış anlatmaya:
– “Çoban yıldızı. Yalnız gibi duruyor fakat o aslında uzayın içinde. Ufuk çizgisi gece ile gündüzü buluşturuyor. Tabiat birazdan yeni bir güne hazırlanıyor.”
Profesör hışımla asistanı susturmuş:
– “Felsefe yapma birader, çadırı çalmışlar.”