«

»

Ağu 06

AKP İktidarı Bir Amerikan Darbesidir

images
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
AKP Genel Başkanı ve Başbakan Tayyip Erdoğan, İstanbul Kazlıçeşme’deki mitingde, önemli bir itirafta bulundu ve “Türk Baharı”nın 2002’deki AKP iktidarı ile başladığını söyleyerek, Türkiye’de yaşanan iktidar değişikliğinin de tıpkı Arap Baharı’nda olduğu gibi bir ABD projesi olduğunu zımnen ifade etmiş oldu. Tayyip Erdoğan’ın “Türk Baharı” dediği olaylar zinciri, aslında Tayyip Erdoğan’ın daha Refah Partisi Beyoğlu İlçe Başkanı iken, ABD Büyükelçisi Morton Abramowitz ile görüşmesi ve CIA’nın önemli şeflerinden Graham Fuller ile temasa geçmesi ile başlamıştı. Tayyip Erdoğan, Amerika’nın Adana Konsolosu Elizabeth Shelton, ABD’nin İstanbul Başkonsolosu Caroline Hagins, ABD Büyükelçilik Müsteşarı Silwer Lawrens ve CIA görevlisi Kenny Bob ile de görüşüyordu!
Erdoğan’ın AKP’yi kurmadan önce 18 Temmuz 2001’de İsrail Büyükelçisi David Sultan ile görüştüğü de basına yansımıştı. Erdoğan’ın “Yeni oluşacak partinin İsrail ve ABD politikalarına asla ters düşmeyeceği” yolunda garanti verdiği da belirtiliyordu..
Abdullah Gül de bir taraftan İngiltere Büyükelçisi Sir David Logan’ı makamında ziyaret ederek parti çalışmaları hakkında bilgi veriyordu!
CIA şefi Graham Fuller de tam o sıralarda artık Kemalizm’in modasının geçtiğini ve Türkiye’nin “Ilımlı İslam”a öncülük etmesi gerektiğini ileri sürüyordu! Fuller, “Fazilet Partisi’ndeki gençlerin baskın çıkacağı ve ‘Yenilikçi Hareket’in Ilımlı İslam’a liderlik yapacağı”nı söylüyordu!
“Türk Baharı” 1996 yılında, İstanbul’da düzenlenen Kafkaslar Konferansı’na katılan CIA’nın eski Türkiye ve Orta Doğu masası şefi Graham Fuller’in, o zaman Topkapı’da bulunan Yenişafak gazetesinin üst katındaki Refah Partisi İl Başkanlığı’nda Abdullah Gül ile görüşmesi ile uygulamaya konuldu. Abdullah Gül’ün Graham Fuller ile görüşerek, “Ilımlı İslâm” projesi üzerinde uzlaştığı ve Refah Partisi içindeki “Yenilikçiler” adına destek sağladığı sonraki yıllarda Graham Fuller’in açıklamaları ile teyit edildi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Tayyip Erdoğan bugüne kadar bu konularda hiçbir açıklama yapmadılar. Haklarında herhangi bir soruşturma da açılmadı. Oysa bu konular basında defalarca yayınlandı.
Arap Baharı’nın temeli de 30 Nisan-1 Mayıs 2005 günlerinde, Topkapı’daki Eresin Otel’de düzenlenen “Uluslararası İslam Dünyası Sivil Toplum Örgütleri Toplantısı”nda atılmıştı. Toplantıyı Türkiye Dışişleri Bakanlığı Büyük Orta Doğu Projesi Masası Başkanı Büyükelçi Ömür Orhun organize etmişti!
Arap gazeteleri, Türkiye’deki toplantının aslında Büyük Orta Doğu Projesi kapsamında AKP ile ABD arasında imzalanan gizli bir anlaşmadan kaynaklandığını da iddia ediyordu.
Aslında Türk Baharı denilen olgu, NATO’ya giriş ile birlikte Gladio yöntemleriyle Türkiye’deki siyasetin ABD tarafından düzenlenmesi ile zemin buldu.
 
Açılımı gizli belgeyle bildirdiler! 
İktidar ve yandaşları Soros’tan, Yahudi diasporasından faiz lobisinden şikayet edemez. Çünkü
AKP varlığı süresince bu türden kurum veya kişilere hizmet etmiştir.
 
AKP, aslında ABD merkezli bir kuruluş olan CFR projesidir. Parti programı, 2001’in Temmuz ayında bir memorandum olarak gizlice ABD’den gönderilmiştir. O belgede Tayip Erdoğan’a “Ankara, yerel yönetimlere otonomi vermek ve milli hükümetin fonksiyonlarını yerel düzeyde merkezi olmaktan çıkarmak zorundadır. Dünya, bütün hükümetlerden bunu istemektedir. Bu memoranduma göstereceğiniz ilgiden dolayı takdirlerimizi sunarız…” deniliyordu. İşte Erdoğan’ın “Milli birlik ve kardeşlik projesi” dediği açılım projesi de bu projedir.
Dolayısıyla iktidar ve yandaşları Soros’tan, Yahudi diasporasından, faiz lobisinden şikayet edemez. Çünkü AKP, varlığı süresince bu türden kurum veya kişilere hizmet etmiştir.
 
 
Kaynak: http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/habergoster.php?haber=86414