«

»

Haz 05

AKAPE’nin anlayışı ve yanlışı:

AKAPE’nin anlayışı ve yanlışı:                                                                                                                                                               www.kenansahbaz.com

AKAPE’nin anlayışı ve yanlışı: Terör örgüt ideolojisini kabul etmek, terörü reddetmek…                                                   

Terör örgütü IŞİD, Kilis’i her gün vuruyor, her gün şehit ve yaralılarımız var. Şehirden göç başlamış, ama teröristlerin üzerine gidilemiyor; demek ki çaremiz yok! Operasyonlarda ise; Nusaybin’de 53 günde 55 şehit, 303 yaralı; Sur’da 74 günde 44 şehit, 60 yaralı, Cizre’de 11 şehit, 165 yaralımız var. Bölgede operasyon devam ediyor. Toplam şehidimiz 470 olurken yaralılarımızın sayısı 1000’i geçmiş!

Terörle mücadele ne zaman bitecek, bunu kestirmek çok zor. Zira, bu ihanetin kökünü kazımak için acilen sıkıyönetim ilanı şart, ama “zinhar” deniliyor; şiddetle karşı çıkılıyor. Kimler mi çıkıyor? Yazalım, sadece PKK/KCK ve emperyalistler değil, AKP’nin tepe yöneticileri. Halbuki, dünyanın hangi hukuk devleti böyle bir durumla karşılaşsa, anında sıkıyönetime başvurur. Çünkü, olağan şartlara göre eğitilmiş kadro ve mevzuat ile, olağanüstü şartlardaki bir ülkenin yönetilmesi mümkün değildir. Bunun için hukuk ve demokrasiyle yönetilen bütün devletlerin anayasalarında “olağanüstü hal” ve “sıkıyönetim” adıyla iki kurum vardır. Bu kurumlar, olağanüstü şartlara göre eğitilmiş, tecrübe sahibi uzmanlarla ve buna göre hazırlanmış mevzuatla çalışırlar. Nasıl ki, eğitimden Millî Eğitim Bakanlığı, sağlıktan Sağlık Bakanlığı sorumlu ise; güvenlikten de MGK, TSK, Jandarma Komutanlığı, MİT ve Emniyet Genel Müdürlüğü gibi kurumlar sorumludur. İktidar bugüne kadar, özellikle TSK ve Jandarmayı iç ve dış güvenlik konularından uzak tutmuştur. Bir ara Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özer dedi ki; “Çözüm süreci nedir ben bilmiyorum, Bakan Atalay’dan istedim göndereceğini söyledi, ama henüz göndermedi.” İki gün sonra Atalay, “Hazır olunca göndereceğim” cevabını verdi. Bu iki açıklama, vahameti ve her şeyi anlatmaya yeter sanırız.

Yöneticilerin sıkıyönetimden “öcü görmüş” gibi kaçınması boşuna değildir. Çok yazdık, tekrarlayalım: PKK/KCK’nın amacı ülkeyi bölmek, kullandığı araç ise terördür. AKP siyaseti, örgütün ideolojisine ve amacına değil, terör yapmasına karşıdır. Bunun delilini Erdoğan, 1993’te yapılan mülakatta aynen şöyle vermiştir: ” ‘Türkiye Türklerindir’ gibi tezler yanlıştır. Türkiye, Türkiye’de yaşayan herkesindir. 27 etnik grup vardır, hepsinindir.” Bu esasa göre 2004’ten itibaren PKK ile gizli pazarlıklar yapılmıştır ve mutabakata varılmıştır. Eğer sıkıyönetim ilân edilirse yetki güvenlik güçlerine geçecek, mücadele anayasa ve yasalarımıza göre yapılacağından, Oslo ve İmralı mutabakatının (çözüm süreci) şartları dikkate alınmayacaktır. Bu durumda terör yok edilecek, “mutabakatlar”da çöpe atılmış olacak; her şey boşa gidecektir!

Kaynak: “Ankara” ve Türkiye’nin gündemi – Sadi SOMUNCUOĞLU