NİÇİN?
Mahpusa mendil kadar bir gök parçası
Şaire gökleri tımar için bir kaşağı
Ressama tosun gibi bir ebemkuşağı
Fidana sormuşlar: – Niçin büyürsün?
– Tohum itiyor, demiş.
Tohuma sormuşlar: – Niçin itersin?
– Toprak rahat bırakmıyor! Demiş.
Toprağa sormuşlar: – Niçin tohumla uğraşırsın?
– Sebebini toprak olduğun zaman kulağına söylerim, demiş.
Nara sonmuşlar: – Tanelerin kaç tane?
– Yiyenler saysın bana ne, demiş? …
Güle sormuşlar: -Niçin kokarsın?
– Bu benim ibadetimdir, demiş.
– Kavak ağacı sen hiç dua etmez misin? Demişler.
– Nasıl etmem demiş; benim boyumun yarısı toprağa gömülüdür.
Benim topraktaki parçam dua eder; ben secde ederim!
Kavağın dibini kazmışlar. Kavak devrilmiş ve devrilirken kavak ağacının dua ettiğini duymuşlar.
Bir buluta sormuşlar:
– Güzel bulut, sen niçin ele avuca sığmazsın?
– Ele düşersem beni ata benzetenler arabaya koşar. Bakraca benzetenler kuyuya atar. Ayıya benzetenler oynatır. Mendile benzetenler burunlarını silerdi! Demiş.
Yıldızlara sormuşlar:
– Niçin bizden bu kadar uzaklarda yanar tükenirsiniz?
– Ya sizin göz bebekleriniz demişler, niçin biz açılırken onlar kapanır?.
Alıntı