«

»

Eki 12

“CAMİYİ YIK, ADALETİ YIKMA!”

“CAMİYİ YIK, ADALETİ YIKMA!”

 

Hz. Ömer zamanında, Suriye’deki Şam valisi, kente büyük bir cami yapmak ister.

Maksat Şam’daki Müslümanların merkezî bir ibadethaneye kavuşmasıdır.

Projeye öyle büyük bir şevkle girişmişlerdir ki bir husus resmen unutulur: Üzerinde cami inşâ ettikleri arsanın bir sahibinin olabileceği ve arsa sahibinden ne arsasının satın alındığı, ne de böyle bir inşaat için izin istendiği…

Arsanın mülkiyeti bir Yahudî’ye aittir ancak bir süredir Şam dışında olduğundan olanlardan habersizdir…

İnşaat bitmek üzereyken çıkagelir ve camiyi görünce hayretler içinde kalır.

Yahudi, itiraz etmek için, valinin kapısına dayanır ve toprağının gasp edildiğini, inşaatın durdurulmasını ister.

Ancak Şam valisi, Yahudî’nin şikâyetlerine hak vermekle birlikte bu denli emek, masraf harcanmış olan bir inşaatın durdurulamayacağını söyleyerek bu talebi reddeder ve Yahudî’ye, arsayı değerinin çok üzerinde ücret ödeyerek satın almaya hazır olduklarını bildirir…

Ancak Yahudî arsası üzerinde cami istememektedir.

Valiye göre camiden feragat etmek olacak iş değildir.

Sürekli fiyat yükseltmelerin de işe yaramadığını gören vali, işi zora bindirmeye başlar ve artık tekliflerini tehditvarî bir üslûba döndürür.

Hakkını geri alamayacağını düşünen Yahudî, Şam valisine, “Sizi halife Ömer’e şikâyet edeceğim; hakkımı almak için tâ Medine’ye gideceğim” der ve yollara düşer…

**

Mekke’de Yahudî’yi sükûnetle dinleyen Hz. Ömer, hiçbir şey söylemez ve müsteşarına, “bana ölmüş bir hayvanın kemiğini bulup getirin de iyice kazıyayım” diye emreder…

Halife Ömer, kemiğe bir şeyler yazar ve Yahudî’ye verir: “Bu benim Şam valisine mektubumdur. O’na götür!”…

Vali Şam’da merak içinde sorar: “Söyle bakalım, Ömer sana ne dedi?”…

Yahudi, “bana tek kelime etmedi. Sadece şunu gönderdi” diyerek kemiği uzatır.

Yazıyı okuyan vali kıpkırmızı olmuştur: “Valiii, Valiii! Camiyi yık ama adâleti yıkma!”