«

»

Tem 30

“Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” Politikası

431817-3-4-0070a
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
“Yurtta sulh, cihanda sulh” politikası
Balkan Harbi’nin sonunda Rumeli’yi kaybettiğimiz gibi “Muvakkaten” (=Şimdilik ve Geçici) kaydı ile İtalya işgaline terk edilmiş olan 12 ada’nın İtalya idaresinde kalmasına razı olduk.
İtalyanlar 12 adayı 1912’den 1947’ye kadar ellerinde tuttular. 1947’de akdedilen bir anlaşma ile İtalya, 12 adayı Yunanistan’a terk etti. Çünkü harbin sonunda İtalya mağluplar, Yunanistan galipler zümresinde bulunuyordu.
Rivayete inanmak lazım gelirse, bizim 1945’te fiilen değilse bile şeklen İtalya’ya harp ilan ettiğimiz sırada, 12 ada bir ara sahipsiz kalmıştı. Hatta “12 ada’yı işgal ediniz” diye teklif aldığımız, bizim  “Hayır, biz yurtta sulh, cihanda sulh politikasından ayrılmayız. Kimsenin arazisinde gözümüz yoktur.” Diye cevap verdiğimiz söylenir.
Fakat şurası muhakkak ki, mağlup olan Almanya ile İtalya’ya harp ilan etmiştik. Sahipsiz adaları işgal etmek, sonra siyasi durumun cereyanına göre yeni bir statüye bağlamak mümkündü. Adaları ele geçirmek ihtimali de vardı. İhmal edilmiş, fırsat kaçırılmıştır. Bu fırsat kaçırılmasydı, bugün “Kıbrıs Davası” diye bir dava da olmayacaktı.
 
Kaynak: Türk Siyasi Tarihi / Tahsin Ünal