«

»

Mar 06

Yandaşlar İsyanda!

Yandaşlar İsyanda!

Ak Partililerden pasajlar…

Aydın Ünal, Yeni Şafak, 21 Ocak 2019. (Erdoğan’ın konuşmalarını yazardı)                                                                                           

“Lakin kaçışımız çürümeden, seviyenin düşmesinden, tahammülsüzlükten kaçıştır. Kaçışımız düşmandan değil, ‘dost’ görünenden kaçıştır. Kaçışımız korkudan değil, pervasızlıktan; tehditten değil, aldırmazlıktan, gözü dönmüşlükten, hırstan kaçıştır. Kaçışımız, masumane kaygılarla dostça uyarılarımızı sınırsız iştihalarının ve kifayetsiz ihtiraslarının önünde mania olarak görenlerin iftiralarından, ithamlarından kaçıştır.” (Aydın Ünal partisinin en ihtiyaç duyduğu bir zamanda köşe yazılarını sonlandırdı. Bu sözler “Günaha ortak olamam!” itirafıdır.

Aynı gazeteden Kemal Öztürk‘ün tiviti:  23 Ocak 2019                                                                                                 

“Bu camia, Aydın Ünal gibi, ömrünün en verimli çağlarını AK Parti’ye, devlete ve ülkesine hizmet etmekle geçirmiş bir kişinin dost uyarılarına tahammül edemeyecek duruma gelmişse, tehlike çanları çalmaya başlamış demektir. Aklımızı başımıza alıp düşünmeliyiz.” (“Yandaş” yazarlar içinde bir ağırlığı olan Ahmet Kekeç Star’daki köşesini ikiye indirdi. Gerçi sayfa sayısı düştüğü için diğer yazarlardan da indirime gittiler ama Ahmet Kekeç‘in vaziyeti başka… Ak Parti’ye laf eden herkese ok fırlatıyordu. Hangi birine yetişecek! Demek ki kol yoruldu. Boş ver Ahmet sen değil; “Saray” düşünsün! Edebiyatçı kimliğin kalıcı. Romana dön!

Abdurrahman Dilipak, Yeni Akit, 23 Ocak 2019                                                                                      

“Bir sürü ufak adam, birilerini yücelterek, onun gölgesi altında onun adına ‘amir’ oldular. Tarih, ağalarından daha zalim kahyaların kanlı cinayetlerinin hikayeleri ile doludur. Kahyalarının yaptıklarından sorumlu tutulup saltanatlarının yıkılışını gören sultanların sayısı az değildir.”

Cemile Bayraktar’ın tiviti, 21 Ocak 2019 Yeni Yüzyıl’da yazıyor ve diyor ki: Ha Cemaat cenahı, ha Ak Parti (Ak Cemaat) cenahı… Yok birbirlerinden farkı!                                                                                          

“Ben de diyorum ki biz dirsek çürüttük, okuldan bir şeye fırsat bulamadık, dereceye girdik ama hâlâ bir arpa boyu olamadık, bu ‘arkadaşlar’ okula gitme zahmeti göstermeden nasıl akademisyen, öğretim üyesi oldu? Meğer üniversite açıp bunlara kadro dağıtmışlar, vakıf, özel, devlet…”

 Özlem Albayrak, Yeni Şafak, 23 Ocak 2019                                                                                       

“Normalde örtülü olup sonradan başını açan birinin bununla iftihar etmek ve ‘özgürlük’ laflarıyla sosyal medyaya düşmek yerine sessiz sedasız hayatını değiştirmek isteyeceğini düşündüğüm için, [10 yıl önce 10 yıl sonra] fotoğrafların[ın] kurgu olabileceğini zannetmekle birlikte, son yıllarda örtülü kadınlar arasında başını açma yönünde eğilim olduğunu da gözlemlemekteyim.”

Ak Partili Metin Külünk                                                                                                             

“Cemaatler, sivil yapılar devlete dâhil olmalı müdahil olmamalı. Devleti ele geçirme mantığı ile hareket etmemeli. Bugün çok ciddi bir zihin ve eylem ahlâkı problemimiz var. İdealist bir devlet adamı yetiştirmemiz lâzım. İnsanlar grup üzerinden yetişip hareket ederse oraya gittiği yerde topluma göre değil geldiği yere göre hareket eder. Bu yapı üzerinden konuşmalıyız. Bütün cemaatler mevzisine çekilmelidir.”

 Son söz Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu‘nun:                                                          

“Kendisinden olan şerefli, olmayan şerefsiz! Böyle denilerek kutuplaştırma artırılıyor. Bir insanın ağzından çıkan kelime kendisini anlatıyor. Toplumsal kamplaşmayı önlemeliyiz. Farklı olmamız, bu bir zenginliktir. Adalet sistemimiz bozuldu. Adaletsiz bir toplum huzura kavuşamaz.”

 

Alıntı