«

»

Eki 23

“Türkçülük bölücülüktür”

      “Türkçülük bölücülüktür” 

       AKP Genel Başkanı Erdoğan‘ın “Türkçülük bölücülüktür” sözlerine Türkân Hacaloğlu

şöyle cevap veriyor:

       -Bugün, Türk kelimesini ağızlarına almaktan rahatsızlık duyan, Türk’ün ve onun ülkesi Türkiye’nin çıkarlarını savunmaktan aciz, soy ve vicdan kusurlu insanların ipliklerini tam anlamıyla pazara çıkarmak, gerçek Atatürkçü olan Türkçüler’in en önde gelen görevlerindendir.

       Asli kurucusu Türk olan Osmanlı’nın son dönemlerinde Türklük yok sayılırken 199 Askeri Tıbbiyeli Türk gencinin 1911 yılında başlattığı Türkçülük hareketinden sonra zamanın ilim ve fikir adamlarınca 1912 yılında kurulan, Atatürk‘ün de çok önem verdiği ve desteklediği 105 yıllık mazisi olan Türk Ocakları’nın merkez şubesinin 16 yıldır Başkanlığını yürüttüğüm Ankara Türk Ocağı’nın Türkçü bir ferdi olarak gururluyum. Türküm, Türkçüyüm. Osmanlı’nın küllerinden yeni bir devlet kuran halkına Türk Milleti, kurduğu devlete Türkiye Cumhuriyeti Devleti adını veren Yüce Türk Atatürk‘ün izinden yürüyen onun inkılâplarını yaşatmak için ömrü mücadele ile geçen bir Türk’üm ve Türkçüyüm. Atatürk‘ün “Biz doğrudan doğruya milletseveriz ve Türk milliyetçisiyiz. Cumhuriyetimizin dayanağı Türk topluluğudur. Bu topluluğun fertleri ne kadar Türk kültürüyle dolu olursa, o topluluğa dayanan cumhuriyet de o kadar kuvvetli olur” sözünü benliğinde yaşatan gençler yetiştiren Türkçü bir öğretmen ve Türkçü bir anneyim ve ben Türk’üm, Türk milliyetçisiyim.

Alıntı: AKP Genel Başkanı Erdoğan‘ın “Türkçülük bölücülüktür” sözlerine şöyle cevap veriyor:

       -Bugün, Türk kelimesini ağızlarına almaktan rahatsızlık duyan, Türk’ün ve onun ülkesi Türkiye’nin çıkarlarını savunmaktan aciz, soy ve vicdan kusurlu insanların ipliklerini tam anlamıyla pazara çıkarmak, gerçek Atatürkçü olan Türkçüler’in en önde gelen görevlerindendir.

       Asli kurucusu Türk olan Osmanlı’nın son dönemlerinde Türklük yok sayılırken 199 Askeri Tıbbiyeli Türk gencinin 1911 yılında başlattığı Türkçülük hareketinden sonra zamanın ilim ve fikir adamlarınca 1912 yılında kurulan, Atatürk‘ün de çok önem verdiği ve desteklediği 105 yıllık mazisi olan Türk Ocakları’nın merkez şubesinin 16 yıldır Başkanlığını yürüttüğüm Ankara Türk Ocağı’nın Türkçü bir ferdi olarak gururluyum. Türküm, Türkçüyüm. Osmanlı’nın küllerinden yeni bir devlet kuran halkına Türk Milleti, kurduğu devlete Türkiye Cumhuriyeti Devleti adını veren Yüce Türk Atatürk‘ün izinden yürüyen onun inkılâplarını yaşatmak için ömrü mücadele ile geçen bir Türk’üm ve Türkçüyüm. Atatürk‘ün “Biz doğrudan doğruya milletseveriz ve Türk milliyetçisiyiz. Cumhuriyetimizin dayanağı Türk topluluğudur. Bu topluluğun fertleri ne kadar Türk kültürüyle dolu olursa, o topluluğa dayanan cumhuriyet de o kadar kuvvetli olur” sözünü benliğinde yaşatan gençler yetiştiren Türkçü bir öğretmen ve Türkçü bir anneyim ve ben Türk’üm, Türk milliyetçisiyim.

 

  Milliyetçiliği ayaklar altına aldığını açıklayan siyasal anlayış, bakalım daha nereye kadar özümüzü inkâra yeltenecek ve Türk’e de, Türkçülüğe de, Atatürk‘e de, milletimize de dil uzatmayı sürdürecek.

        Abdüllatif Şener‘in kulakları çınlasın; “Bunlar Türk değil ki” derken gerçeği dile getirmişti, sesi kulaklarımızdan hâlâ çıkmıyor!

         * * *

         Bilge Kağan ne demişti bir de onu hatırlayın:

         -Üstte mavi gök çökmedikçe/ altta yağız yer delinmedikçe/ senin ilini ve töreni kim bozabilir…

         Evet, bunlar da dâhil, kimse bozamaz!

 

Alıntı:  Ergun KAFTANCI