«

»

Ağu 25

Türk Milletini Taçlandıran Zafer Ayı Kutlu Olsun

Türk Milletini Taçlandıran Zafer Ayı Kutlu Olsun

Ağustos Ayının Türk milli hayatında apayrı bir yeri ve çehresi vardır. Bir çok büyük Türk zaferi, kati neticeleriyle millet hayatımızda yepyeni ufukların açılmasına vesile olmuştur..Bunlar içerisinde;

26 Ağustos 1071’de Malazgirt..
27 Ağustos 1389’da Kosova..
11 Ağustos 1473’de Otlukbeli…
23 Ağustos 1514’de Çaldıran..
24 Ağustos 1516’da Mercidabık..
26 Ağustos 1526’da Mohaç..
4 Ağustos 1578’de Vadis Seyl..
30 Ağustos 1922’de Başkumandanlık..

Cihan Tarihinin mukadderatında rol oynayan 8 büyük zafer bu ay içerisinde kazanılmıştır. 
Bir tarihçi şöyle der; “Türk’ten başka Japon Denizinden Atlas Okyanusuna, Sibirya’dan Habeşistan’a kadar aynı anda sesini duyurmuş ve bu muazzam arz kıtasında 80’den fazla devlet kurmuş bir millet gösterilemez..”

Bütün bunlar, Kültür ufkumuzun derinliğini gösterdiği kadar; çok değişik coğrafyalara kısa zamanda uyum sağlayarak hakim unsur haline gelişimizi gösterir. Teşkilatçı bir millet oluşumuz kadar, idari yapılanmasında ‘adil oluşumuzun’ apayrı bir cephesidir. Dikkat edilirse, Türk gittiği yere eser götürmüştür. Bir İngiliz, bir İspanya, bir Portekiz vs. sömürme düşüncesi içerisinde bulunmamıştır. Hatta, yalnız toprakların fütuhatıyla kalmamış; gönülleri de fethetmiş, Devlet felsefesi içerisinde, millet olma şuurunu vermiştir.

Bütün zaferlerde; hep aynı ruh, aynı şuur, aynı haşyet görülür..
Malazgirt Zaferi.. Anadolu toprağına ilk fütuhat tohumunun atılması.. Öyle bir tohum ki, vatan olma yolunda en büyük adım.. Bu zaferde görev alanlar öyle bir bahadırlar ki, her biri ayrı kıymet.. Ülkeler, beldeler açmış güçlü emirler.. Belki de tarih böyle bir zaferi yazmamıştır..

26 Ağustos 1071’de; Türkiye Devletinin temeli atılmış ve Anadolu’ya Türk mührü vurulmuştur..
26 Ağustos 1922’de ise, Osmanlı İmparatorluğunun yıkılışının ardından Türkiye Cumhuriyeti Devleti  kurulmuş, Türk varlığı, bağımsızlığı ve vatan bütünlüğü ebediyen yaşayacak şekilde sağlanmıştır.
İstiklal savaşı; istilacı, emperyalist “tek dişi kalmış canavar” batı dünyasına karşı kazanılmıştır. Onun temelinde Türk’ün istiklal aşkı, hür yaşama azmi ve Türk milliyetçiliği vardır.
Bu azim ve irade içerisinde istikbale bakmak zorundayız.

Alıntı: Bedrettin Keleştimur