TARİKATLAR
Tekke ve zaviyeler Osmanlı devletinin çöküş sebeplerinden biriydi.
Mehmet Akif Ersoy, kendisi de tarikat mensubu olmasına rağmen, esas olarak Teşkilatı Mahsusa görevlisiydi ve devletin çöküşünü durdurmak için elinden geleni yapıyordu. “Sofuluk” adlı şiirinde durumu şöyle anlatıyordu:
Sofuluk satıyorsun, elinde boy boy tesbih
Çevrende dalkavuklar; tapınır gibi, la-teşbih!
Sarık cübbe ve şalvar; hepsi istismar, riya
Şekil yönünden sanki; Ömer’in devri, güya!
Herkes namaz oruçta; hepsi sözünü dinler
Zikir Kur’an sesinden, yerler ve gökler inler!
Ha bu din, iman, takva; inan ki hepsi yalan
Sen onları kendine taptırırsın vesselam!
Derdin davan sadece, hep nefsi saltanatın
Şimdilik putu sensin, tapılan menfaatin!
Hey kukla kafalı adam, dinle sözümü tut
Bunların dilinde Hak; ama kalbi dolu put!
Bu şiiri, 2016 yılında Rahmi Turan, “Gericilik, yobazlık, Allah ile aldatmak, dini siyasete alet etmek, sadece günümüzün olayı değil. Yüz yıl önce de durumumuz böyleydi, iki yüz yıl önce de” diyerek paylaşmıştı.
Tarikatlar, “kukla kafalı adam” yetiştirir.
Konuyla ilgili “dini yazılar” sitesinde, “Mehmet Akif ve Gerçek İslam” başlıklı yazıda da bu şiirle birlikte “Kimi tarikat önderlerinin yalanlarla milleti uyuşturduğu, kendileriyle ilgili kerametler uydurttuğu, kendilerine çiftlikler, köşkler kurdurduğu, müritlerinin malından, mülkünden servet sahibi olduğu, kimi müridine eşini boşatıp kendi nikâhına aldığı, kendine harem kurdurduğu nice örnekler ile karşılaşıldı. Birileri kalkıp ‘Şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır’ diye hadis uydurduktan ve insanın kendisini şeyhine ‘Ölünün kendisini ölü yıkayıcısına teslim ettiği gibi teslim etmesi’ gerektiği şeklinde izahlar yaparak bunu da takvanın göstergesi olarak saydıktan sonra, bunca şeyh, müritlerini şeytana kaptıracak değildi!” deniliyor.
Alıntı