«

»

Ara 18

Tarih-i Taberi’den Hurafe severlere

Tarih-i Taberi’den Hurafe severlere                                                                                                                                                                                                               www.kenansahbaz.com

 

Tarih-i Taberi 4 ciltlik bir İslam ve Peygamberler Tarihi’dir, önemli başucu kaynaklarından sayılır. Ebû Cafer Muhammed bin Cerir’üt Taberi tarafından yazılmıştır. Önemli ve doğru bilgiler de bulunmakla birlikte, özellikle 1. Cildi akıl ve bilim dışı safsatalarla doludur. Yakın zamana kadar vaizler camilerde aşağıya yazacağım bu safsatalardan örnekleri cemaate anlatılardı.

Sözü uzatmayalım, hemen geçelim alıntılara önce güneşin nasıl doğup battığına nasıl tutulduğuna bakalım:

Güneş her gün taşıtı üstünde bir pınardan doğar. O taşıtı da 360 melek enginliğin içinden çekerler ve her bir melek o taşıtın bir köşesine yapışmıştır. Allahü Teala kullarına hangi gün yardım edecekse onlara kendi ayetini, burhanını gösterip, güneşe: ‘Seni taşıyan taşıtından dışarı çık’ der. Güneş engine düşer, o taşıtı çeken 360 melek şaşkınlaşırlar. O vakit insanlar ‘Güneş tutuldu’ derler. Dünyaya karanlık dolar. Sonra Hak Teala buyurur, güneşi engin sudan çıkarırlar yine taşıtına koyarlar. O vakit halk ‘Güneş tutulmaktan kurtuldu’ derler.

Güneşin karar kıldığı, durduğu yer arş’ın altıdır. Allahü Teala doğuda, karanlıkta bir perde yaratmıştır. Ona bir meleği vekil bırakmıştır. Güneş her gece dolanınca, o melek, o karanlıktan bir avuç alır, sonra avucunu açar, o karanlıktan parmakları arasından parça parça karanlık cihana saçılır. Şafak kaybolunca da avucunu bütün açar. O meleğin kanadı doğudan batıya yetişir ve kanadı ile o karanlığı doğudan batıya kadar sürer. Dünyayı karanlık basar. Sabah vakti erişince de o melek o karanlığı yine kanadıyla sürüp doğudan batıya iletir.”

Peki domuz, sıçan ve kedi ilk kez ne zaman ve ne sebeple yaratılmışlar? Onu da Nuh’un gemisine bağlayarak şöyle anlatıyor Taberi:

Din bilginlerinden şöyle nakledilmiştir: İnsan ve hayvan dışkısından geminin içi kokmuştu. Halk kokudan bunaldı. Nuh (a.s)’a şikâyet ettiler.

-Bize medet eyle, bu kokudan bıktık! Dediler.

Nuh, eliyle fil’in arkasını sığadı. Allahü Teala’nın emriyle fil’in ardından bir domuz çıktı, o dışkıları yedi. Halk da o kokudan kurtuldu. Sonra domuzu sığadı, sıçan çıktı, Müslümanların rızkını yedi, elbiselerini kemirdi. Halk yine Nuh’a şikâyet etti, o da aslanın arkasını sığadı, aslan aksırdı, burnundan kedi çıktı, o da sıçanları yedi.”

Yaaa işte böyle, neler olmuş neler…

Bu safsatalara hâlâ inananlar var.

 

Kaynak: Tarih-i Taberi’den güneş, domuz, kedi, sıçan safsataları… – Cazim GÜRBÜZ