«

»

Eki 22

TAC MAHAL

TAC MAHAL

Agra, Hindistan’daki bu anıt mezar 1643 yılında Hükümdar Şah Cihan tarafından karısı Mümtaz Mahal için yaptırıldı. UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınan yapı Hindistan’daki Babür mimarisinin Pers ve İslam öğelerini birleştiren en iyi örneklerinden biri olarak kabul ediliyor.

Bir İngiliz lordu olan Edward Lear “Dünyada insanlar ikiye ayrılır: Tac Mahal’i görenler ve görmeyenler” demiş. Gerçekten öyle güzel, göreni öyle ayrıcalıklı hissettiren, şiir gibi bir bina. Dünyanın yeni 7 harikasından biri ve şüphesiz Hindistan denince ilk akla gelen yer.  “Hindistan’daki Müslüman sanatın mücevheri ve dünya mirasının evrensel başyapıtlarından biri” olarak 1983’ten beri UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alıyor.

Yabancı kaynaklarda yapının baş mimarının Ustad-Ahmad Lahauri olduğu ve eserin yapımında Orta Asya ve İran’dan getirtilmiş kakmacılar, taş kesiciler, oymacılar, ressamlar, hattatlar, kubbe inşaatçılarından bahsediliyor.

Yapımında, Babür mimarisinin imza malzemesi, kırmızı kumtaşı ve değerli / yarı değerli taşların kakmaları ve mermer tuğla ve kireç harç kullanılmış. Ayrıca bir kompleks olarak ele alındığında yansıma havuzları ve peysaj tasarımıyla İran’nın irem bahçelerinden esinlendikleri net olarak görülüyor.

20 Bin İşçi İle 22 Senede Tamamlanmış.

Binanın gözle görülmeyen bir mimarı dehası da Yamuna Nehri kıyısında balçıklı bir zemine kurulmuş olması. Sebebi de Şah Cihan’ın odasından karısını izleyebilmek istemesiymiş. Zemindeki bu batma ve kaymayı önlemek için önce dev bir kuyu kazılmış, içi kayalarla stabilize edilmiş ve bina üzerine çıkılmış.

Dikkatli bakarsanız kulelerin dik durmadığını, dışa doğru hafif agra,yattığını göreceksiniz. Deprem halinde kuleler binaya çarparak zarar vermesin diye mimarlar böyle bir çözüm bulmuşlar. Beyaz mermer kullanılarak yapılan bina, yakut, safir, pırlanta, zümrüt, akik, firuze, sedef ve incilerle süslenerek 1652’de tamamlanmış.