«

»

Eyl 29

Sözler, Sözler, Sözler…

images

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Sözler, Sözler, Sözler…

www.kenansahbaz.com

* TBMM’de uyurken fotoğraflanmasına kızıp Meclis bahçesinde karşılaştığı kadın gazetecilere  “Ben de sizin bacak aranızı çekip gazeteye bastırsam ’Bunların doğal hali bu’diye…” AKP Tokat Milletvekili Z.A.

* “Vatandaşını tehdit eden devlet  ceberut devlettir” RTE (Şimdi söyleyin kim ceberrut?)

* “Sevr Anlaşması neyse bugün de AKP’nin çözüm ve barış süreci aynıdır. Bugün maalesef, o gün Sevr ile Kürdistan’ı kurduramayanlar, bugün AKP’nin teslimiyetiyle Doğu ve Güneydoğu’da Kürdistan kurduruyorlar.” “Maalesef bugün iradesini yabancılara teslim etmiş Recep Tayyip Erdoğan ve AKP eliyle Güneydoğu ve Doğu’da Kürdistan kuruluyor!.Cumhuriyetimiz tehlikededir. Artık AKP bir mili güvenlik tehdidi olmuştur. AKP’den kurtulmak, Türkiye’nin güvenliği için önemlidir.” Oktay Vural MHP Grup Başkan Vekili

* Montesquie, erdem, şeref ve korku gibi üç temel siyasal duygudan söz eder: Cumhuriyetin erdeme, monarşinin şerefe, diktatörlüğün korkuya dayandığını söyler. Montesquie’nün belirttiği gibi “Çinlileri davranışlar yönetir; yasalar Japonları baskı altında tutar. Bir zamanlar Isparta’da örnek olan ahlaktı; Romalılara yol gösteren, yönetim biçimi ve eski geleneklerdi.” 
Montesquie, Türkler için bir hüküm yürütmemiş onu da biz söyleyelim: Türkler de başlarıyla yönetilir. Başına, Bey’ine, Hakanına, Padişahına bu denli bağlı bir halkın tarihte az sayıda örneği vardır. Türkiye’de hükmetmek ve haklı olmak için devletin/milletin başında olmak yeterlidir. 

* Mehmet Akif Ersoy konuşuyor:
“Hani Müslümanlık, bir uhuvvet (kardeşlik) husule getirecekti. Nerede? 
Her tarafta Müslümanlık cehalet, Müslümanlar ise sefalet içinde mahvolup gidiyor… 
Müslümanların hepsi cahil; Arabı cahil, Türkü cahil, Kürdü cahil, Arnavutu cahil, hepsi cahil. Hepimiz igvaata (kışkırtmaya) kapılıyoruz…
Biz cehaletimiz yüzünden dini bu hâle getirdik. Din de bizi bu hâle getirdi. İslam dini bir miskinlik (uyuşukluk) dini oldu.” 
 * * *                                                                                                                                                                                      

Akif, Mısır’a, üniversitedeki görevine tekrar döndükten sonra yazdığı bir mektupta ise Mısır hakkında şöyle diyor:
“Mısır’da 11 yıl kaldım. Fakat 11 saat daha kalsaydım artık çıldırırdım.
Sana halisane (içtenlikle) bir fikrimi söyleyeyim mi;
İnsanlık da Türkiye’de, milliyetçilik de Türkiye’de, Müslümanlık da Türkiye’de, hürriyetçilik de Türkiye’de… (Milliyetçiliği Erdoğan duymasın!-HC)
Eğer varsa, Allah benim ömrümden alıp, O’na (Mustafa Kemal’e) versin.”