«

»

Nis 22

Soruldu vatandaşa!

images (1)
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Soruldu vatandaşa!
Bu adam dendi, elinde mikrofon olan adam, en öndeki, hani hakâret eden diğerlerine, hani memleketin kendisine oy vereninden geriye kalanını ‘hâin’ ilân eden adam, hani Suriye ile girişilecek bir savaşı imkân olarak gören adam; bebek katiline “Türkiye’nin başbakanını ben yönetiyorum” cümlesini kurabilme imkânını vermek gibi bir hakka sahip midir?
“Evet” dedi vatandaş, “sahiptir”.
Yine soruldu vatandaşa!
Bu çocuk dendi, hani telefonda ada pazarlığı yapan, hani gazete manşetlerini organize etmeye çalışan, hani evdekileri sıfırlamak için onca çaba sarf eden bu çocuk mahkeme önüne çıkartılabilir mi?
“Hayır” dedi vatandaş, “çıkartılamaz”.
Soruldu vatandaşa!
Şu arkada duran adam var ya hani, hani simsiyah saçlarından tanıdığımız, bayramda çikolata kutusunda para ikrâm edilen, hani Allah’ın kelâmıyla alay eden adam, arama motorundan bulduğu âyetlerden her cuma bir tâne sallayan bu adam siyâset yapmaya devam edebilir mi bu ülkede?
“Evet” dedi vatandaş, “yapabilir”.
Yine soruldu vatandaşa! Balkonda eksik kalan adam, sanıkların balkonunda, sandığın kazananı tarafına ismi yazdırılan bu kâtil, yıllarca insanlarımızın kanıyla beslenen bu adam, İmralı’dan çıkıp Meclis’e girebilir mi, PKK bu ülkenin topraklarında özerklik ilan edebilir mi, Güney Doğu illerimizde Türk bayrağı gönderden indirilebilir mi?
“Evet” dedi vatandaş, “indirilebilir”.
Soruldu vatandaşa, devletin bakanı kendisine hediye edilen 700 bin liralık saati kabul edebilir mi, bu ülkede başbakanın çocuğunun vakfına bağış yapılarak rant elde edilebilir mi?
Yeniden öldürülebilir mi gencecik çocuklar sokak aralarında, bugün gece vakti ellerinde sopayla insan avına çıkanlar yarın ellerine silah alabilir mi, bugün meydanlarda bir çocuğun ölümü üzerinden siyâset yapıp gözü yaşlı annesini yuhalatan, yarın kendi siyasi istikbâli için o silahı o çocukların ellerine tutuşturabilir mi?
Savaşa sokabilir mi memleketi, kendi savaşı için bu ülkenin evlâtlarını fedâ edebilir mi, dilediğini içeriye tıkıp dilediğini salabilir mi, dilediği ile aynı ini paylaşıp dilediğinin inine girebilir mi, memleketi ortadan ikiye bölebilir mi?
Cevap verdi vatandaş, “evet” dedi “hepsine evet”. Ve bütün balkon aklandı, mahkeme kurulamadığından, memlekette kamuoyu gündemindeki bazı yolsuzluk iddialarını yargılayabilecek bir mahkeme bulunamadığından mahkemenin veremediği kararı sandık verdi.
 
Kaynak: http://www.yenicaggazetesi.com.tr/ankara-degil-memleket-meselesi-30355yy.htm