«

»

Eyl 13

Sevr Muahedesi (3)

Sevres_Treaty_map_10.08.1920
Sevr Muahedesi (3)
12-Gayri müslimler, Osmanlı Devleti’nde siyasi ve medeni haklar mevzusunda  Türkler ile aynı haklara sahip olacaklar, Meclis’te temsil hakkına sahip olacaklardı.
13-Kapitülasyonların yürürlükte olduğu, Osmanlı Devleti’nce –eskisi gibi- kabul edilecekti.
14-Osamnlı Devleti’nin askeri ve mali işleri kontrol edilecekti.
15-İnzibat işler de ve hudut denetimlerinde görevlendirilmek üzere 50.000 kişilik bir kuvvet olacak, fakat harp gemisi bulundurmayacaktı.
16-Memletin geliri İtilaf devletlerinin işgal masraflarına sarf edilecekti.
17-Limanlar ve demiryolları devletlerarası bir komisyon ile kontrol edilecekti.
18-Osmanlı Devleti harp tazminatı ödeyecekti.
19-İstanbul, Osmanlı Devleti’nde kalacaktı. (Çünkü İstanbul’u paylaşamıyorlardı. Müslüman müstemleke halkını rencide etmemek icabediyordu.)
20İzmir, Osmanlı memleketi olarak kabul ediliyordu. Fakat şehrin idaresini Yunanlılar kontrol edecekti. İzmir kalelerinden birine Türk Bayrağı çekilecekti.
21-Harbe girmiş, harpte  idare mekanizmasında bulunmuş olanlar, İtilaf devletlerine teslim ve onlarca mahkeme edilecekti.
Bir milletin ölüm fermanı demek olan “Sevr Muahedesi”ni İstanbul Hükumeti gibi, Milli Harekatı idare edenler de kabul etmiş olsalardı, bugünkü müstakil Türk Milleti, Türk Devleti ve onun hükumeti mevcut olmayacaktı. Tarih boyunca , bir gün tahtı (buna bugün koltuk diyoıruz) ile memleketini kurtarmak gibi bir tehlike karşısında kalan hükümdarlar, millet ve memleketsiz saltanat süreceklerini sanarak kene gibi tahtlarına sarılmışlar, taht uğruna milleti ve memleketi feda etmekten çekinmemişlerdir.
Padişah’ın tahtını kurtarmak endişesine düştüğü bir sırada, can, mal, vatan,millet ve istiklal kaygısına düşmüş olan millet 19 Mayıs 1919’dan beri yaptığı çalışmalarına hız vermiş, kendisini feda etmekten çekinmeyip Padişah’a eyvallah etmeyerek ondan ayrı milli bir birlik cephesi kurmaya ve vatanı kurtarmaya muvaffak olmuştur.  
 
SEVR’i_Yirtan_Kahramanlar_Ataturk_ve_yoldaslari
 
(Son)
 
Kaynak: Türk Siyasi Tarihi / Tahsin Ünal