«

»

Şub 27

SAHTENİN HER ÇEŞİDİ VAR. VATANDAŞ SOYULUYOR

SAHTENİN HER ÇEŞİDİ VAR. VATANDAŞ SOYULUYOR

Senay Önal adlı bir avukat, düğünü için kolye, küpe ve yüzükten oluşan bir set almak için Türkiye genelinde 40 kadar şubesi bulunan bir markanın Maltepe’deki mağazasına gitmiş…
Genç avukat 10 bin liralık bir seti 9 bin liraya satın almış ama pırlanta ve yakut kullanılarak imal edilen takı seti ile ilgili kuşkuları, kuyum sektöründe faaliyet gösteren bir arkadaşı ile görüşürken iyice büyümüş…
Önal, arkadaşının  yönlendirmesi ile
İstanbul Kuyumcular Odası bünyesinde faaliyet yürüten Beyazıt’taki Türkiye Gemoloji Laboratuvarı’na gitmiş…
Takı setini inceleyen uzmanlar, bu üründe kullanılan taşların laboratuvar ortamında 10-15 dolara mal edilebilen sentetik taşlar olduğunu, doğal yakut taşların her birinin değerinin ise 200-300 dolar arasında değiştiğini söylemişler…
Laboratuvardan çıkan sonuçla büyük şok yaşayan Önal, ürünü aldığı mağazanın, takıyı değiştirme önerisini redderek hukuki süreç başlatmış…
Senay Önal, herkesin gözden kaçırdığı bir gerçeğe dikkat çekerken şöyle demiş;
“Tüketicinin çıplak gözle sahteciliği anlaması imkânsızdır… Satıcıların altın diyerek gümüş, doğal taş diyerek sentetik taş satması nitelikli dolandırıcılık suçunu da oluşturabileceğinden, tüketiciler savcılığa şikâyette bulunabilirler.”
Anlaşılıyor ki; son yıllarda arısız balın yanı sıra at – eşek etinden sosis- sucuk- üretenler bir çok sektöre de ilham vermiş!..
Değerli taş tacirleri de, tüketicilere çakma pırlanta hediye eden sahte bal üreticilerinden mi feyiz aldılar acaba?..
Son yıllarda çok merak ediyordum; televizyon reklamlarında pırlanta yüzükleri “yüzde 50 indirim”le pazarlayanların asıl dayanağı neydi acaba?..
Evet; Türkiye’de ürün hileciliği sahte baldan sahte pırlantaya kadar gelmişse, vay memleketin haline!..
Anlaşılıyor ki, geçen hafta akaryakıttaki 15 milyarlık vurgunu ortaya çıkartan devlet, pırlanta sektörünü de acilen denetim altına almalı…

 

Alıntı