«

»

May 24

“PATATES DİNİ”

“PATATES DİNİ”

Kayseri’de görülmekte olan FETÖ’cü avukatlarla ilgili davada sanıklardan biri “Etkin pişmanlık konusu cezaevinde de konuşuluyor ancak itirafta bulunmanın ihanet olduğu, ahiretimizi kaybedeceğimiz söyleniyor. Cezaevlerinde yoğun bir psikolojik baskı var” dedi. Anadolu Ajansı da bu haberi, “FETÖ’nün, ‘itirafçı olursanız ahiretinizi kaybedersiniz’ yalanı” başlığıyla yayınladı.

Referandumdan 11 gün önce de Bursa’da konuşan Tayyip Erdoğan, “Türkiye koalisyon tartışmaları olmadan, istikrar ve güven ortamı tehdit edilmeden yönetileceği bir döneme girecek. Buna karşı çıkacağım derken dünyanızı da, ahiretinizi de tehlikeye atmayın” dememiş miydi?

**

Ben bu sözü bir yerden daha hatırlıyorum. İhlas Finans 1995 yılında törenle kurulmuştu. Türkiye gazetesinin haberine göre holdingin sahibi Enver Ören, “Paranızı İhlas Finans’a yatırın, hem dünyanızı hem ahretinizi kurtarın” demişti!

Ahireti kurtarmaya gelince…

Ahiret gününden sonra kimin cennete kimin cehenneme gideceğine, Fethullah Gülen, Tayyip Erdoğan veya Enver Ören karar verecek değil! Ellerinde bir yetki belgesi veya peygamberlik mührü de yok. Peygamberlik, Hz. Muhammed‘den sonra bitmiştir. “Evliya” desen onların da hepimiz gibi günah işleyebilen insanlar olduğunu görüyoruz…

Aslında bu safsatalara kimsenin pek inandığı yok. Oy verme işini bir “ahiret meselesi” olarak görenler elbette vardır ancak düşünme ve akıl etme yeteneği olmayan, şartlanmış bir avuç insan dışında bu söylemlere kanmış görünenler, dünyasını hak ve hukuk üzerine değil çıkar üzerine kuran kurnaz tilkilerdir!

İskender Öksüz, kitabını yazdı; bilimsel araştırmayla ispatlanmıştır ki çıkarcı, mideci oranı çoğaldıkça, o ülkenin kalkınma hızı da düşer, dünyadaki itibarı da! Sonuçta o ülke yem olur yem! Yani, çıkarcıların yedi mahalleye değil yedi bölgeye zararı vardır! Bana sorarsanız, işte bunların dini, “patates dini”dir! Çünkü “patates” satın alma gücü karşılığında dindar görünmeye çalışmaktadırlar!

Oysa ihlas nedir? İçtenliktir, samimiyettir… Bir işi sırf Allah rızası için yapmaktır.

***

Bakınız, Atlantik Konseyi İstanbul Zirvesi’nde konuşan bir strateji danışmanlık şirketinin başkanı Stephen J. Hadley “Türkiye’nin demokratik yönetimini destekliyoruz. ABD ve AB’nin güçlü bir müttefik olarak Türkiye’ye ihtiyacı var.” dedi.

Türkiye’deki “hileli referandum”la oluşacak sistemi “demokratik” bulan bu adam da tıpkı Trump gibi kendi çıkarlarının takipçisi değil mi? 

 

Arslan BULUT