«

»

Haz 26

TARİHTEKİ HAİNLER.

TARİHTEKİ HAİNLER..                                                                                                                                                                                 www.kenansahbaz.com

Ola ki kaybettik, yarın ‘sanık’ veya ‘yenik’ olarak oturtulacağımız hangi uluslararası masada karşımıza hangi sürpriz isimler çıkacak biliyor muyuz? Belki de bugün ‘devlet adamı’ sıfatıyla faaliyette bulunan hangi sürpriz isimler?

Gabriel Noradunkyan Osmanlı Devleti’nin çok iyi yetişmiş bürokratlarındandı… 1912’de kurulan Gazi Ahmet Muhtar Paşa kabinesinde Hariciye Nazırı (Dışişleri Bakanı) oldu…

Tanınmış Ekmekçibaşı ailesinden geliyordu… Saint Joseph’i bitirdi… Yurtdışında gördüğü hukuk ve siyaset eğitimlerinden sonra Hariciye’nin içinde birçok makamda yer aldı… Ayrıca Nafıa Nazırlığı yaptı, Meclis-i Âyan’a atandı… İttihat Terakki hükûmetine kadar imparatorluğun en önemli mevkîlerinde bulundu…

Sonra… Çok değil, birkaç sene sonra onu karşımızda bulacaktık… Paris ve Londra konferanslarında, ardından Lozan’da… ‘Yenilmiş imparatorluk’tan Ermeniler adına toprak koparmaya çalışan Ermeni heyetinin başında!..

İttihatçıların özellikle Balkan Savaşları’nın faturasını kestiği kişilerden birisiydi Hariciye Nazırı Noradunkyan… Belgrad’da yığılan silahları dikkate almamasını, Bulgarların barışı koruyacağına dair verdiği teminatlara güvenmesini ve eğitimli Osmanlı taburlarının terhis edilmesini İttihatçılar büyük bir hata olarak görmüşler ve Noradunkyan’ı affetmemişlerdi… Zaten bunun üzerine Noradunkyan ülkeyi terk etmiş, Paris’e yerleşmiş, sonra da Türklerden toprak koparmak için kurulan sofraların başına oturmuştu… Tıpkı Bogos Nubar Paşa gibi…

***

Şerif Paşa da öyle değil miydi? Gün gelecek ‘kendisine unvan veren devlet’in karşısında Paris Konferansı’nda emperyalist galiplerin koltuk altında oturacaktı, Kürt Teali Cemiyeti adına… Osmanlı Devleti’nde önemli görevler üstlenmiş Süleymaniye kökenli bir ailenin çocuğuydu…

Galatasaray’ı bitirdi, eğitimin Fransa’da tamamladı… O da hariciye görevlerinde bulundu… II. Abdülhamit’in yaverliğinden yola koyulmuştu, hızlı yürüdü… İmparatorluk Birinci Dünya Savaşı’nı kaybedince ortaya paylaşılacak topraklar çıktı… Şerif Paşa derhal Ermenilerle birlikte pozisyon almaya başladı… Bogos Nubar Paşa’yla ‘bağımsızlık ve sınır mutabakatı’ bile imzaladı…

O artık eski bir Osmanlı paşası değil, galip devletlerin yanında haritaları çizen Kürdistan temsilcisiydi… Bugün bile bölücüler, onun yayımladığı nüfus bilgilerini, muhtıraları, hayalî sınırları bir referans gibi sunabiliyorlar…

Kaynak: http://www.yenicaggazetesi.com.tr/devlet-akli-tecrubeyi-hesaba-katmak-zorunda-36995yy.htm