«

»

Haz 30

NAMAZI KAÇ KİŞİ KILDI?

NAMAZI KAÇ KİŞİ KILDI?

 

Meşhûr Abbâsî halîfesi Hârûn Reşîd, bir gün Behlûl Dânâ’ya : “Senden bir ricâm var. Bu akşam, câmiye gittiğinde, cemâatle namaz kılan kaç kişi varsa, hepsini topla saraya getir. Büyük bir ziyâfet hazırladım, onları bu gece sarayda ağırlayacağım” demiş. Behlûl “Peki” demiş. Akşam namazından sonra Behlûl Dânâ, saraya yanında sadece iki kişi ile dönmüş. Halîfe, Behlûl’ün yanında sadece iki kişi olduğunu görünce fenâ halde canı sıkılmış. Behlûl’ün işi savsakladığını düşünerek, “Yâhu koskoca câmide, cemâatle namaz kılan iki kişi mi vardı? Benim bildiğim akşam namazında orada en az iki yüz, üç yüz kişi olması lâzım. Ben bütün hazırlıkları ona göre yaptırdım. Ben sana güvenerek sana bir iş havâle ettim ama sen bu işi beceremedin” deyince, Behlûl “Yoo hiç de öyle değil, sen ne dediysen ben tam da onu yaptım” demiş ve mes’eleyi şöyle îzâh etmiş :

Bu akşam mescide gittim ve akşam namazını kasden en arka safda kıldım. İmam selâm verir vermez, hemen dışarı çıkıp kapıda dikildim. Dışarı çıkan herkese tek tek, aynı soruyu sordum. “İmam Efendi, bu akşam namazda hangi zamm-ı sûreleri okudu?” dedim. Yüzlerce kişi arasından sadece şu iki zât, okunan zamm-ı sûreleri hatırlayabildi. Diğerleri hatırlayamadı. Arkasında namaz kıldığı imamın ne okuduğundan haberi olmayan kişi, namaz kılmış olmaz. O yüzden de ben sadece bu iki kişiyi getirdim. Hatırlarsan sen bana “Câmide kaç kişi varsa al getir” dememişdin, “Namazı cemâatle kılan kaç kişi varsa al getir” demişdin. Ben de böylece senin sözünü yerine getirmiş oldum.