«

»

Mar 11

MİLLETLERİ YAŞATAN KÜLTÜRLERİDİR.

MİLLETLERİ YAŞATAN KÜLTÜRLERİDİR

Basın yayın organlarında ağırlıklı olarak sadece bu dört konu var. En az onlar kadar ağırlıklı olması gereken kültür konusu yok. Bu demektir ki kamuoyunun gündeminde de kültür yok.

Kültür olmazsa ne olur? Bu soruya “Rabia olur.” diye, içinde biraz da şaka bulunan bir cevap versem acaba zülfüyâre dokunur mu?

Şaka bir yana, kültür olmazsa Türkiye, işte bugün içinde bulunduğu durumda olur. Ekrandakiler sokak ağzıyla konuşur; belden aşağı konuşmalar ortalığı sarar; estetik zevk, sanat, incelik, felsefe, tefekkür ortadan kalkar. Birileri sadece yerlere değil, bir yerlere de tükürür. Kimin pazusu güçlü ise, kimin sesi daha yüksek ise, kim daha şeytani oyunlar oynayabiliyor ise onlar topluma hâkim olurlar. Onlarla birlikte toplum da, toplumu oluşturan insanlar da “esfel-i sâfilîn”e doğru yuvarlanırlar.

Kültür ve sosyal bilimler, insanlar için sadece gerekli değil aynı zamanda manevi bir ihtiyaçtır. Eğer insanların manevi ihtiyaçları kültürle, tarih, edebiyat, müzik, resim veya herhangi bir sanatla giderilmezse ortaya çıkan boşluk, o zaman şıhlarla, şeyhlerle, tarikatlarla, cemaatlerle doldurulur. Türkiye’de olan da tam budur.

Sanat ve sosyal bilimler, insanların zihinlerini açar, zevklerini yüceltir, ruhlarını temizler. Kültürle yaratılan ortam insanları bilime de yöneltir. İnsanlar, bilmek, öğrenmek ihtiyacını duyarlar. Keşifler ve icatlar yapmak isterler. Çevrelerini, çevredeki olay ve olguları yüksek bir kültür süzgecinden geçirirler, bilim ölçüleriyle değerlendirirler.

 

Alıntı: A.Bican Ercilasun