«

»

Haz 30

Mevlanâ’nın “Mesnevî” sinden

yanmak-gerek-22199
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Mevlanâ’nın “Mesnevî” sinden
 
“Genç bir mürit, adını duyduğu büyük şeyhlerden Ebu’l-Hasan-ı Harrakânî’yi tanımak ve bilgisinden istifade etmek üzere yola çıkar. Uzun ve meşakkatli bir yolculuktan sonra şeyhin bulunduğu şehre ulaşan genç, arar tarar ve sonunda şeyhin evini bulup kapısını çalar. Kapıyı şeyhin hanımı açar. Genç mürit, şeyhi görmek istediğini söyler, ancak beklenmedik bir tepkiyle karşılaşır. Kadın, şeyh aleyhine ağza alınmayacak hakaretlerde bulunur. Öyle ki genç neredeyse elini kana bulayacaktır. ‘Duâ et ki bu yurdun köpeğisin, yoksa şimdi yapacağımı yapardım’ deyip evden ayrılır. Sonra etraftakilere şeyhin nerede olabileceğini sorar. Oduna gittiğini öğrenince de ormanın yolunu tutar. Bir de ne görsün, karşısında odun yüklü kükremiş bir aslan, şeyh odunun üstüne binmiş, elinde de kamçı olarak kullandığı bir erkek yılan var. Şaşırır… ‘Böyle vahşî hayvanlara hükmeden şeyh, evdeki o cadı kadına niye dayanıyor acaba?’ diye geçirir içinden. Şeyh, gencin bu endişesini sezmiş olacak ki:  “Ben sabredip o kadının yükünü çekmeseydim, erkek aslan nereden çekerdi benim yükümü” cevabını verir.
 
Kaynak: http://www.yenicaggazetesi.com.tr/iki-kissa-bir-hisse-30811yy.htm