«

»

Eyl 17

“Kürdistan” muhipliği gafletten mi, dalaletten mi, ihanetten mi!?

“Kürdistan” muhipliği gafletten mi, dalaletten mi, ihanetten mi!?

 

Buyurun size, “yandaş”, “yalaka”, “yağdanlık”, “dalkavuk”, adına ne derseniz deyin işte o medyaya “iliştirilmiş” bir grup “eleman“ın, Türk kamuoyunu “Barzani Kürdistanı”na hazırlamaya çalıştığı yolundaki satırlarımın bir “paranoya”nın neticesi olmadığının delili:

 

“…bugünkü soru, “Hangi Kürt devleti?”, “Barzani’nin devleti mi?”, “PKK’nın devleti” mi, olmalı.

Türkiye için, Suriye’de bir PKK devleti kurulması elbette tehdittir, kabul edilemez ve bunu engellemek için Ankara elinden geleni yapacaktır ve yapıyor.

Barzani meselesi ise bence ayrı ele alınmalı. Türkiye, Irak’ın toprak bütünlüğünden yana, şu aşamada Barzani‘nin devletleşmesini desteklemiyor ve böyle bir devlet kurulursa memnun olmaz ama öte yandan Barzani müttefikimiz ve dostumuz.

Irak Kürdistan’ı hem ekonomik hem de kültürel olarak Türkiye’nin bir parçası sayılır. Şayet Barzani devletleşmeye giderse ve bütün dünya bu devleti tanırsa Türkiye de tanıyacaktır.

Ben Barzani ile PKK’yı aynı kefeye koymayı Kürt düşmanlığı olarak görüyorum. Kürt devleti tanımını da çok yanlış buluyorum. 

(…)

Kürt fobisi de, Kürdistan fobisi de olamaz, olmamalıdır…”

***

 Barzani’nin neden “dostumuz ve müttefikimiz” olmadığını/olamayacağını uzun uzun yazdım;

PKK eliyle de kurdurulsa, Barzani eliyle de kurdurulsa “Kürdistan”ın İngiliz menşeli bir Amerikan projesi olduğu, Irak’tan sonra ikinci hedefinin/ayağının, üstelik de bizzat Barzani tarafından itiraf/ilan edildiği üzere Türkiye olduğu ortadayken yazılabilenlere, söylenebilenlere bakınca, sanıyorum “Ama hangi Kürt devleti” değil de “Ama hangi ruh hali” diye sormak lazım;

Hangisinden türedi bu “Kürdistan” muhipliği?

Gafletten mi!?

Dalaletten mi!?

İhanetten mi!?

 

Alıntı:  Selcan TAŞÇI HAMŞİOĞLU