«

»

Ağu 08

KONUŞMAK

KONUŞMAK

 

“Konuşmak, iletişim ihtiyacının yerine getirilmesinde insanoğlunun sahip olduğu en büyük değerdir. Konuşmak; sevginin, saygının, öfkenin ifadesi; bilginin, birikimin paylaşımıdır. Konuşmak; kişiliğin, özgüvenin, insanî duruşun yansımasıdır. Konuşmak, salt bir iletişimden öte, etkileşimdir. Konuşmak, hayata atılan imzadır.
Konuşma iki uçlu bir eylemdir ve bir amaca yöneliktir. Asıl amaç sadece mesajın iletilmesi değildir; dinleyenin/dinleyenlerin de bir şekilde konuşmanın diğer ucunda olması ve bu etkileşime katılması gerekir. Sözcüklere, sevgimizi, saygımızı, coşkumuzu, endişemizi de yükleyerek aynı duyguyu muhatabımıza da yaşatabilmeliyiz. Böylesine etkileşimin gerçekleşmesinde diksiyon konusunda kazanacağımız edinimler elbette ki çok önemlidir.
Her konuşma, bir anlamda beste yapmaktır. Diksiyon, bu bestenin dinlenir ve etkili olmasını sağlayan becerileri kazanma sanatıdır. Diksiyon, bazı insanların düşündüğü gibi bir lüks değil, etkili iletişimin olmazsa olmazıdır. Yani bütün insanlar içindir. Bir dilin okuma ve yazma kurallarını bilmek, hatta bu konuda akademik düzeyde bilgi sahibi olmak, diksiyon konusunda yeterli olduğumuz anlamına gelmez. Diksiyon, bilmekten öte, bilginin davranışa dönüşmesidir.
Bu kitabın düşünce kaynağı, elbette ki öncelikle ana sütü gibi candan, ana sütü gibi temiz Türkçemize olan duyarlılık olmuştur. Güzel Türkçemizi “ses bayrağı” sıfatına yakışır bir şekilde dalgalandırmak… Dolayısıyla da konuların ele alınışından alıştırmalara ve örneklendirmelere kadar her aşamada bu hususa özellikle dikkat edilmiştir.
Aydın insan; okuyan, araştıran, sorgulayan ve muhakeme edebilen insandır. Aydın insan, söyleyecek sözü olan ve akla, mantığa olduğu kadar gönüllere de seslenmeyi bilen insandır.
Düşüncelerin özgürlüğü konuşmak, özgürlüğün tadına varmaktır güzel konuşmak…”

Dilimiz kimliğimizdir

 

Alıntı: Metin Özdemir “Diksiyon – Etkili ve Güzel Konuşma Sanatı” kitabından