«

»

Eyl 10

“KESNİZANİ TARİKATI” NEDİR? (2)

“KESNİZANİ TARİKATI” NEDİR? (2)                                                                                                                                                                                                                www.kenansahbaz.com

(IRAK’I ABD’YE TESLİM EDEN KESNİZANİ TARİKATI KİMİ HATIRLATIYOR?)

Kısaca, Güneyde Şii Müslümanlar Kuzeyde ise Türkmenlerin büyük çoğunluğu hariç sivil Araplar, Kürtler ile Irak devlet mekanizmasını elinde bulunduranlar Kesnizani tarikatı kullanarak MOSSAD ve CİA tarafından devşirilmişler ve psikolojik harbin kurbanı olmuşlardı.

Saddam en yakınlarının bile tarikat tarafından mürit yapıldığını, her hareketinin CİA ve MOSSAD’a ulaştırıldığını fark ettiğinde iş işten geçmişti.

Amerika, İngiliz birlikleri Irak’a saldırdılar. Güneyde müthiş bir dirençle karşılaştılar.

Dünya medyası, bu arada Türk medyası, akademisyen, emekli asker, strateji uzmanları asıl savaşın Bağdat ve çevresinde olacağını dile getiriyorlardı.

Hâlbuki Bağdat ve çevresi Saddam’ın askerleri tarafından hiçbir direnç gösterilmeden Amerikan askerlerine teslim ediliverecekti. Niçin böyle olmuştu?

Tarikat yoluyla Irak devlet mekanizması devşirilmişti. Şeyh Muhammed müritlerine Amerikan askerlerine direnmemelerini öğütlemişti.

Şeyhin emrindeki mürit generaller vatanlarının bağımsızlığı için savaşmak yerine Şeyh Muhammed’in emrine uydular.

Bu arada İzzet El Duri de boş durmamış, Bağdat’ın Kuzeyini de o teslim etmişti Amerikalılara. Şeyhin isteğinde mutlaka bir keramet vardı. Bağdat Bağdat olalı böyle bir şerefsizlik görmemişti. Buraya kadar anlattıklarım muhtelif kaynaklarca teyit edilmiştir.

En önemlisi Türk Milletinin ve devletinin “Kesnizani Tarikatı Operasyonu”ndan çıkaracağı bir ders var mıdır?

Dr. Ramazan Kurdoğlu’nun verdiği bu bilgiler, Türkiye’de hala uyuyanlara ders gibi bir uyarıdır.

Türkiye’de devlet mekanizmasını ele geçirenler, geçiremedikleri kesimlere savaş açanlar, Türk Ordusu’nu hedefe oturtanlar kim? Ordu’nun kalbine girip en mahrem bilgileri ele geçirenler, devletin gizli bilgilerini “iddianame adıyla” ortalığa saçanlar…

İletişim, Milli Eğitim, Polis İstihbarat Şube gibi önemli birimlerin ezici çoğunluğunu ele geçirenleri… Devlet mekanizması içinde kanserli bir hücre gibi METESTAS yapan dindar görünümlü örgütü herkes biliyor.

Onlar da Kuran okumuyor. Okudukları; tek kişinin adını taşıyan kitaplar içinde ne kadar Kabala öğretisi var bilmiyoruz.

Taraftarları gece gündüz bu kitapları hatmediyor. Kelimelerin tekrarı beyinleri esir alıyor.

Efendileri Amerika’da. Onlar Amerika’da olmasını “hicret”, yani Peygamberimizin sünnetini işlemesi olarak kabul ediyor.

Dinler arası diyalogun öncüsü de olan Hoca efendilerinin buyruğunu Allah’ın buyruğu gibi kabul ediyorlar.

10 Yıllık süre içinde gördük ki, hedef yaptıkları kurum ve kişileri bertaraf ederken hiçbir ahlaki kurala uymuyorlar.

En ahlaksız yöntemlerle saldırıyorlar. Acımaları yok. Hedeflerine karşı imha edici bir silah gibiler.

Dr. Ramazan Kurdoğlu yazısında; “Tarikatın içine MOSSAD iyice yerleşmişti. Şeyh adına rahat rahat operasyon yapar hale gelmişti.” diyor.

Türkiye’de cemaat görüntülü örgüt adına MOSSAD ve CIA ne kadar operasyon yaptı acaba?

Bu yapılanmaya YILLARDIR izin veren, destek çıkan bütün kurum ve kuruluşlar gösterdikleri açık zaaf ve görev ihmalinden dolayı hesap verip yargılanmalıdır.

Bu yapıların Türk devletlerinde ve Türkiye’de açtıkları okul ve dershaneler aslında MİSYONER okullarıdır. Amaç küresel elite hizmet edecek “tek dinli- tek dilli-mankurtlaşmış” köle nesiller yetiştirmektir.

Bu durumu hala görmeyenler gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içindedir.

Tehlike görünenden büyüktür. Çürümenin ne kadar derinleştiğini anlamak için illa Türkiye’nin de savaşa girip Ankara ve İstanbul’u teslim mi etmesi gerekiyor?

 

Kaynak: http://www.izdiham.com/iraki-abdye-teslim-eden-kesnizani-tarikati-kimi-hatirlatiyor/