«

»

Oca 28

KERKÜK TÜRK’TÜR, TÜRK KALACAK!

KERKÜK TÜRK’TÜR, TÜRK KALACAK!

– ABD işgalini takiben, Kerkük’teki tapu ve nüfus kayıtları yakılıp, yok edildiğinde sustunuz,

– “Değişen dünya şartlarında ülkelerin kırmızı çizgileri olmaz” deyip, “Kerkük’teki bütün etnik gruplara eşit mesafede olduğumuzu” açıklayarak Türkmen katillerini cesaretlendirdiniz,

– Irak Türkmen Cephesi’nin basılmasını “Kerkük’ün kurtuluşu” diye kutlayan Barzani’ye,  peşmergenin maaşlarını ödesin diye 2 milyar dolar kredi vererek ve “Türkiye, seninle gurur duyuyor” nidalarıyla attırmayacaktınız.

–  “Ankara Kerkük’ü gündeme getirirse, Diyarbakır defteri açılır” tehditleri savuran, “Kerkük, Kürtlerin kucağına dönene kadar mücadeleye devam edeceklerini” ilan eden Talabani, Irak’ın ABD kuklası Cumhurbaşkanı olabilsin diye çırpınmayacaktınız,

– Kerkük’ü “Türkmenlerin DE” yaşadığı bir şehir kabul edip, Türk kimliğini inkâr etmeden, şecaat arz ederken sirkatin söyleyen merd-i kıpti gibi “O topraklar sadece Kürtlere ait değil. Türkmen’i de var, Arap’ı da var” diyerek aslında Kerkük’ün “Kürtlere DE” ait olduğuna rıza göstermeyecektiniz,

– Kerkük, Türkmen düşmanı Kürt valinin insafına terk etmey<Aecektiniz,

– Kerkük, Barzani’nin “mahalli anayasası”nda “Kürdistan Bölgesi’nin Başkenti” olarak damgalanmasını itiraz edecektiniz,

Başkonsolosluğu açmış olsaydık da önce Saddam, sonra ABD, ardından PKK ve Barzani, en sonunda da IŞİD terörüne maruz kalan Türkmenler bunca yıldır kendilerini bu kadar yalnız hissetmeseydiler daha iyi olmaz mıydı?

Hiçbir şey yapamıyorsak, göçe zorlandıklarında, itilip, kakıldıklarında en azından bir sığınak, dayanak olabilirdik soydaşlarımıza.

Bir not: Umarım geçen yıl verdikleri “Kerkük Başkonsolosluğu” müjdesi gibi lafta kalmaz bu yıl verdikleri “Kerkük Başkonsolosluğu” müjdesi

Alıntı

– ABD işgalini takiben, Kerkük’teki tapu ve nüfus kayıtları yakılıp, yok edildiğinde sustunuz,

“Değişen dünya şartlarında ülkelerin kırmızı çizgileri olmaz” deyip, “Kerkük’teki bütün etnik gruplara eşit mesafede olduğumuzu” açıklayarak Türkmen katillerini cesaretlendirdiniz,

– Irak Türkmen Cephesi’nin basılmasını “Kerkük’ün kurtuluşu” diye kutlayan Barzani’ye,  peşmergenin maaşlarını ödesin diye 2 milyar dolar kredi vererek ve “Türkiye, seninle gurur duyuyor” nidalarıyla attırmayacaktınız.

–  “Ankara Kerkük’ü gündeme getirirse, Diyarbakır defteri açılır” tehditleri savuran, “Kerkük, Kürtlerin kucağına dönene kadar mücadeleye devam edeceklerini” ilan eden Talabani, Irak’ın ABD kuklası Cumhurbaşkanı olabilsin diye çırpınmayacaktınız,

– Kerkük’ü “Türkmenlerin DE” yaşadığı bir şehir kabul edip, Türk kimliğini inkâr etmeden, şecaat arz ederken sirkatin söyleyen merd-i kıpti gibi “O topraklar sadece Kürtlere ait değil. Türkmen’i de var, Arap’ı da var” diyerek aslında Kerkük’ün “Kürtlere DE” ait olduğuna rıza göstermeyecektiniz,

– Kerkük, Türkmen düşmanı Kürt valinin insafına terk etmey<Aecektiniz,

– Kerkük, Barzani’nin “mahalli anayasası”nda “Kürdistan Bölgesi’nin Başkenti” olarak damgalanmasını itiraz edecektiniz,

Başkonsolosluğu açmış olsaydık da önce Saddam, sonra ABD, ardından PKK ve Barzani, en sonunda da IŞİD terörüne maruz kalan Türkmenler bunca yıldır kendilerini bu kadar yalnız hissetmeseydiler daha iyi olmaz mıydı?

Hiçbir şey yapamıyorsak, göçe zorlandıklarında, itilip, kakıldıklarında en azından bir sığınak, dayanak olabilirdik soydaşlarımıza.

Bir not: Umarım geçen yıl verdikleri “Kerkük Başkonsolosluğu” müjdesi gibi lafta kalmaz bu yıl verdikleri “Kerkük Başkonsolosluğu” müjdesi

Alıntı