«

»

Eki 07

Kaygı Verici Sözler

images

 

 

 

 

 

 

 

Kaygı Verici Sözler

www.kenansahbaz.com

* Skyturk’ün 16.04.2007 tarihli haberinden:
 “ABD yönetiminin Irak Kürtlerini Dış saldırılara karşı koruması gerektiğini ileri süren ABD eski başkanı Bill Clinton, Türkiye’nin Kuzey Irak’a girmesine  “Amerika izin vermemelidir” yorumunu yaptı… Londra’da Arapça yayımlanan Şark El-Awsat gazetesine demeç veren ABD eski başkanı, “Amerika, Irak’taki güçlerini Kürdistan’a ve Kürdistan’a yakın bölgelerde konuşlandırmalıdır” şeklinde konuştu. Clinton, Kürt bölgesine konuşlandırılacak ABD güçlerinin Türkiye’nin bölgeye girmesini engelleyeceğini ve Kürtleri yabancı güçlerden korumasında etkili olacağını savundu. Clinton, ayrıca “Türkiye her ne kadar geçmişten beri müttefikimiz olsa da Türkiye’nin Irak topraklarına girmesine izin verilmemelidir. Türkiye’nin Irak’a girmesi, bölgeye felaket getirir” şeklinde konuştu.” 

* “Kürtlerin artık bundan sonra bir devlet kurma gibi bir amaçları da niyetleri de yok. Tek bir amacımız var; insanca ve özgürce nasıl bir arada yaşayabiliriz. Bunun içinde sadece Kürtler değil, bütün milletler, mezhepler ve dinler var. Orta Doğu bir mozaiktir. Sınırlar cetvelle bölünmüş”  “Kürt Ulusal Konferansı”  hazırlık komitesine seçilen BDP Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu
Diyarbakır’da kaç tane Yahudi yaşıyor da şehrin girişine, Türkçe, Kürtçe, Farsça ve İbranice  “hoş geldiniz”  diye yazdırdınız o halde? 

* “Ey Sisi, bir göz kırp yeter”  başlıklı yazısında,  “Dördüncü eş olarak bizi almak isterse emrindeyiz. Cariye olarak alsa vallahi itiraz etmeyiz. Bu şekilde şeriatı da uygulamış oluruz. Yobazların uygulamak istediği şeriattan daha iyidir” Gada Şerif Mısırlı kadın gazeteci

** Danıştay katili Alparslan Aslan’ın “Küçük Salih” isimli kişi tarafından “Cin çıkarma seansları” ile hipnotize edilişini, “Esmaülhüsnayı okursan yüzün görünmeyecek” telkinlerine inanışını, çişini dahi tutamayan bir adamı şeyh olarak kabullenip, “zamanın kutbu” sayışını, yakın arkadaşı Av. Süleyman Esen ile ilişkilerini, yine “merak etme gerekeni yaparız” diyen Av.Kemalettin Gülen’den aldığı malum gazetenin hedef gösterdiği Danıştay yargıçları ile ilgili kupürleri tek tek ele almış. Yap bozun parçalarını birleştirerek “adalet manzarası”nı oluşturmuş. Fakat ne iddia makamı ne de yargı heyeti bütün bu gerçeklere cevap veremiyor. Türk ordusunda tasfiyenin mesafe alması öte yanda açılım striptizinde örgütün tatmin olması gerek. Bütün bunlar ABD’nin terazisinde denge edilmeli yani.. Zeynep oyunu tek başına bozamıyor… Yandaşı-candaşı-merkezini anladık da diğerleri de çıkarmıyor ekrana… Ne de olsa hipnoz seansından uyandıracak milleti… Av.Zeynep Küçük (Veli Küçük’ün kızı) Yavuz Selim Demirağ’ın ‘Zeynep Abi iz peşinde’ başlıklı yazısından

* İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal “Milli irade, artık aşılmış bir teoridir. Rousseau’nun bu teorisini tarihte en çok kullananlar Hitler ve Mussolini olmuştur. Rousseau’ya göre, seçimlerden sonra yüzde 49, yüzde 51’e iltihak eder. Fakat, Fransız devrimi bunun yerine milli egemenlik teorisini getirmiştir. Seçim sonuçları milli iradeyi göstermez. Yine ’yüzde 50’yi evde zor tutuyorum’söylemi milli iradeye en büyük saygısızlıktır. Bu söz, seçmeni kendi askeri gibi görmenin sonucudur. Seçmen, kimsenin kapıkulu veya askeri değildir.”

* Yeniçağ Gazetesi Yazarı Arslan Bulut “Atatürk’e  “ayyaş”  denilerek yapılan saygısızlığın Türk Milleti’ni derinden etkilemiştir, Atatürk sevgisinin ve Atatürk’ün dil ve tarih politikasının oluşturduğu kültürel iklimin bugünkü nesillerin neredeyse DNA’larına girmiştir. Bunu değiştirmeye kimsenin gücü yetmeyecektir.” 

 * Büyük Türkolog Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun “Direniş ve kolektif bilinç altı”  başlıklı önemli yazısında, Türklerin Atatürk’e bağlılıklarını, Anıtkabir’i büyük kalabalıklar hâlinde ve sık sık ziyaret edişlerini, bayraklarına Atatürk resmini eklemelerini,  “atalar kültü”  ile açıkladıktan sonra, tencere tava çalmak eylemleri ile ilgili olarak da   “Türklerin şamanlık dönemlerinde bir takım şeyler çalarak ses ve gürültü çıkarmak, kötü ruhları kovalamak için uygulanan bir âdetti. Güneş ve ay tutulunca kap kacak çalmaya devam ediyoruz. Eh memleketin bugünkü hâline bakınca bundan âlâ güneş tutulması mı olur, diye sorasınız gelmiyor mu?” 

* Dr. Ali Ercan “Buzullar erimeye devam ediyor, iklimlerin olumsuz değişimi insanlık için çok yönlü felaketler serisini tetikleyebilir. Tüm dünyada bu duruma sebep olan küresel sosyo-ekonomik sisteme öfke duyan gençlerin, hayati tehlike karşısındaki doğal, içgüdüsel tepkisi sokaklara meydanlara dökülüyor. Bu tepkiler 68 kuşağının ’özgür hayat’ isteminden daha da öte ve temel nitelikte bir istemdir: ’Biyolojik hayatı sürdürebilmek’ istemi…”