«

»

May 29

Japon Ahlâkı!

Japon Ahlâkı!

Efendim; John Ruskin “Japon Ahlâkı”nı anlatırken bizlerin acınacak hallerimizi de ortaya koyuyor! Ve şöyle diyor:

“Pek çok din vardır; fakat sadece bir tek ahlâk vardır.”

Nitekim Katolik Hıristiyanlar, Japonların Hristiyan olmadıkları halde nasıl bu kadar ahlâklı olduklarını şaşırarak sorguluyorlar.

Ahlâk anlayışı, kültürlere ve toplumlara göre farklılık gösteriyor.

Örneğin ülkemizde sokakta öpüşen bir çifti gören bazı bireyler, ahlâk elden gidiyor diye yaygara koparırken, aynı anda sokağın bir başka köşesinde -aynı kişiler- bir cinayete tanıklık etseler görmezden geliyorlar.

O yüzden bizim gibi ülkelerde iki gencin sevişmesi, adam öldürmekten daha ayıp sayılıyor. Söz gelimi Japonya’da bir doğal afet olduğunda (üstelik bu afetlerin boyutları azımsanacak gibi değil) hiçbir Japon, marketleri, mağazaları yağmalamıyor. Boşalan evleri soymuyor. Stok yapmıyor. Markette 2 ürün kalmışsa ikisini de satın almıyor, diğerini bir başkası alsın diye bırakıyor.

Devletlerinin dağıttığı yardımları stoklayıp, ihtiyacı olanlara fahiş fiyatlarla satmıyorlar. Ölü soymuyorlar. Felakette ölen insanların cesetlerini naklen yayın araçları ile yayınlamıyorlar, gösterişli olsun diye devlet büyüklerinin katıldıkları cenaze törenleri düzenlemiyorlar. Sadelikle, samimiyetle ve en önemlisi saygı ile defnediyorlar ölülerini.

Katolik Hristiyanlar, Japonların Hristiyan olmadıkları halde nasıl bu kadar ahlâklı olduklarını sorguluyorlar.

Japonların bir dini inançları ve din kitapları yok.

 

Japonların ahlâk öğretisi;

Japon ahlâkının temeli, günah ve günah anlayışından kaynaklanan korkuya değil, çevreden utanma duygusuna dayanır.

İşin bir de bu boyutu var, dünyada atom bombası yemiş bir başka millet yok. Yaşadıkları savaş, açlık, yoksulluk, hastalık ve sakatlıklar onların ahlâk anlayışına zarar verememiş. Bu üzerinde düşünülmesi gereken bir olgudur.

Japon devlet adamı, işini lâyıkıyla yapamadığında, yüz kızartıcı suçla itham edildiğinde, kendisi görevdeyken, birimine bağlı bir yerde bir işçi kaza eseri öldüğünde o adam acı içinde intihar ediyor.

Çünkü utanıyor. Zaten ahlâk “utanmayı” bilmektir.

 

Bekir Coşkun’dan alıntılayarak tamamlayalım;

“Japonların dini “Şintoizm”dir…

Peygamberleri yoktur…

Zaten cennetleri-cehennemleri de yok…

Japonların inanç ve ahlâk anlayışı; bu dünyada, diğer insanların gözündeki imajı esas alır…

Yani korkuya değil, utanma duygusu temeline dayanır.

İşte utanma duygusundandır; o özveri, düzen, disiplin ve saygı…

Senin utanma duygun yok usta!”

 

Alıntı: M. Uluğtekin Yılmaz