«

»

Mar 26

Hz. MUSA HİKÂYESİ

Hz. MUSA HİKÂYESİ

 

Firavunlar devrinde İsrail oğulları Mısır’dadır. Piramitlerin inşaatında çok ağır şartlarda çalıştırılmaktadırlar. Çeşitli işkencelere uğramakta, acı ve ıstırap çekmektedirler.

Dönemin firavunu bir rüya görür. Kudüs’ten bir ateş çıkmış, bütün Mısır halkını yakmış, fakat İsrail oğullarını yakmamıştır. Firavun dehşet içinde uyanır ve rüya tabircilerini çağırır. Rüyanın yorumu hiç de iç açıcı değildir. Tabirciler şöyle derler:

“Bugünlerde İsrail oğulları içinde bir çocuk doğacak ve senin saltanatına son verecek.”

Firavun zaten zalim bir insandır. Derhal buyruk verir: “İsrail oğulları içinde bu yıllarda doğacak olan bütün erkek çocuklar öldürülsün!”

Hunharca öldürülür çocuklar. İşte Musa da o yıllarda doğar. Zavallı anne, çocuğu öldürülmesin diye onu bir sandığa koyar ve Nil Nehri’ne bırakır. Akıntı çocuğu Firavun’un sarayına götürür. Firavun’un karısı Asiye sandığı görür ve aldırır. Çocuğu evlat edinir.

Hikâyeyi uzatmaya gerek yok. Musa, Firavun’un sarayında büyür. Mısır’dan çıkar. Tur Dağı’nda kendisine peygamberlik gelir. Mısır’a döner. Dinini yaymaya başlar. Firavun ve adamları asla imana gelmezler. Mısır’ın başına bir sürü felaket yağar. Kuraklık, çekirge istilası, kurbağa istilası…

Sonunda Firavun, Musa’nın kavmini alıp Mısır’dan çıkmasına izin verir. Verir ama sonra da ordusuyla peşine düşer. Hz. Musa’nın mucizeli bastonuyla Nil Nehri yarılır. İsrail oğulları geçer. Onları kovalayan Firavun ve adamları, nehrin birden kapanmasıyla yok olup giderler.

Olay, Kur’an’ın çeşitli ayetlerinde de vardır. Tefsirlerde ve kısas-ı enbiya kitaplarında birçok değişkeleri (varyantları) de bulunur.