«

»

Mar 01

Herkes Yediğinden İkram Eder

tarihi_hikaye

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Herkes Yediğinden İkram Eder

Yavuz Sultan Selim zamanında, İran şahı kıymetli mücevherlerle süslü bir sandık hediye gönderiyor Sultan Selim’e.

Sandık açılır. İçinden çeşit çeşit değerli taşlar, kıymetli atlas, kadife kumaşlar çıkıyor. Fakat bir de pis bir koku yayılır.
Dehşet bir koku, herkes burnunu tıkar.
Neyse en alttaki bohçadan insan pisliği çıkar.
Yani Osmanlıya acayip bir hakaret!

Cihan padişahı emir verir,
“Herkes düşünsün, buna ince bir şekilde cevap vermeliyiz”
Ve cihan padişahı yine çözümü kendisi bulur.

Aynı şekilde değerli mücevher ve kumaşlarla süslü bir sandık hazırlatır.
İçine o zamanın Osmanlı İstanbul’unda imal edilen gül kokulu en nadide lokumlardan bir kutu hazırlatır, en altına da küçük bir pusula ve bir satır yazı gönderir.

Şah sandığı açıyor. Açtıkça güzel bir koku ve en altta bir kutu lokum.
Anlam veremiyorlar tabii. Bizim elçi yiyor önce, sonra oradakilere ikram eder.
Kutunun içindeki pusulayı Şah okur:

“Herkes yediğinden ikram eder” !