«

»

Kas 06

“HAİN VE SİNSİ BİR PROJE”

“HAİN VE SİNSİ BİR PROJE”

 

“Andımız”Sorunun temelinde, bölücü örgüt propagandaları dışında, AKP’nin ideolojik olarak millî kimliğe karşı olması yatmaktadır. Bugün Ömer Çelik, “Bütün etnik kimlikler büyük Türk Milleti’nin parçasıdır” diyor ama AKP’nin bütün söylemleri ve icraatları Türk kimliğini etnik kimliklerden biri saymak üzerine kurgulanmıştır. Liderleri Tayyip Erdoğan da yakın zamana kadar “Türk kimliği” yerine “Türkiye kimliği” önerirdi.

Son Anayasa değişikliğini hazırlayan ekipten Cumhurbaşkanı baş danışmanı Mehmet Uçum da “Yeni siyasal perspektif yeni Anayasa ile başlayacak bir hukuk reformu sürecini zorunlu kılıyor. Ancak bu reform süreci, ‘Türkiye milletinin inşa süreci’ni tamamlayıp güvence altına alınabilir. Yani ‘dışlayıcı ve baskıcı Türk milleti’nden ‘kapsayıcı ve özgürleştirici Türkiye milleti’ne geçiş sürecinde Kürt sorununun kalıcı çözümünün gerçekleşeceği bir siyasal realite söz konusudur.” demişti.

Neymiş baş danışmana göre Türk kimliği? Dışlayıcı ve baskıcı imiş!

Aslında Ömer Çelik de “Türk’üm, doğruyum” diye ant içilmesini, çay kaşığını etnik unsurların gözüne sokmak olarak nitelendirdiğine göre aynı görüştedir. Millî kimliğin kapsayıcı ve kuşatıcı olduğunu da söylüyor ama burada bir çelişkiye düşüyor. Aslında bu çelişkiye düşecek bir kişi değildir ama AKP’nin her seçimde kullandığı “tek millet, tek devlet, tak vatan” sloganına aykırı düşmemek için böyle konuştuğunu kendisi de ifade ediyor zaten. Yoksa bu kimlik tartışması yüzünden oy kaybedeceklerini biliyor!

***

TBMM Başkanı Binali Yıldırım ise “FETÖ terör örgütü son zamanlarda karşı karşıya kaldığımız hain ve sinsi planın bir sonucudur. Bu hain yapının 15 Temmuz’da yaptıklarını hepimiz hatırlıyoruz. Türk tarihinde eşine az rastlanan bu ihanetin hedefi Türkiye’yi kaosa sürüklemek, kardeş kavgasını körüklemek ve dış kaynaklı sinsi planları uygulamaya koymaktı ama başaramadılar” dedi.

Yıldırım’ın “Türk tarihinde eşine az rastlanan ihanet” tespitinde mutabıkız.

Fakat bu ihanete kimin yol verdiği de bellidir! Kaldı ki, “Andımız”dan rahatsız olanlar, asıl olarak ABD ve Avrupa’nın istihbarat örgütleriyle bölücülerdir. “Andımız”, “Ne mutlu Türk’üm diyene” sözleri “dağlardan, taşlardan” silinirken kaldırılmıştır.

Bu da “hain ve sinsi bir proje”nin sonucu değil midir?

 

AlıntıYeniçağ: Arslan BULUT